ADÜ'de "Ermeni Meselesi" Konuşuldu!

ADÜ'de "Ermeni Meselesi" Konuşuldu!

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ermeni Meselesi paneli düzenlendi.

Atatürk Kongre Merkezi Miletos Salonu’nda gerçekleşen panele Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Aydın Adnan Mendere Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Prof. Dr. Ali Akyol, Genel Sekreter Baki Aslantaş, İl Müdürleri, ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Osmanlı Devleti’nin olay çıkaran ve isyan eden Ermenilere karşı yürürlüğe soktuğu Sevk ve İskân Kanunun 104. yılında Üniversitemizde düzenlenen panel, Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Üreten başkanlığında gerçekleşti.

Panelin açılış konuşmasını yapan, Aldemir, Ermeni Meselesinin siyasi, diplomatik, sosyolojik, uluslararası hukuk ve ekonomik olmak üzere birçok yönünün bulunduğuna dikkat çekerek bu konuyu siyasi bir olay olarak görmeden bir bilim insanı objektifliği ile meselenin tarihsel arka plan ilişkilerini önceleyerek tarih süzgecinden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

ALDEMİR, TERÖRÜ VE FRANSA’YI LANETLEDİ

Hristiyan Bizans Döneminde İstanbul’a girmesi dahi yasak olan Ermeniler’in 1453 tarihinden sonra Gayri Müslimtebaa içerisinde “Teba-i Sadıka” haline geldiğini daha sonra farklı milletlerin kendi çıkarları doğrultusunda Ermenileri Osmanlı Devletine karşı kışkırttığını ifade eden Aldemir, “PKK terör örgütünün arkasında yer alan Ermeni Diasporasına, 30 bin şehidimiz ve aileleri adına bir Türk evladı olarak bir bilim adamı olarak lanet ediyorum. Yine geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un asılsız Ermeni iddialarını meşrulaştırmak adına Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile aldığı 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımı Anma Günü” ilan etme kararını ahlaki bir suç olarak görüyor; Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Senatosu olarak aldığımız kararla bir kez daha kınıyorum.Tarihi olayları politik çıkarları uğruna malzeme olarak kullanan ve haddini aşanları Türk Ermeni Toplumları arasında kin ve nefret yaratma gayretinde olanları tarih asla affetmeyecektir.” dedi.

“ASALA DİPLOMATLARIMIZI ÖLDÜRDÜ”

Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger de tarihin hiçbir safhasında devlet kuramamış Ermenilerin bugün dinlerini, dillerini ve milli benliklerini koruyarak günümüze kadar gelmelerini Fatih Sultan Mehmet’e ve onun torunlarına borçlu olduğunu kaydetti. Fransız İhtilali’nin getirdiği Milliyetçilik akımının etkisiyle Emperyalistlerin maşası haline gelen Ermelerin, ASALA terör örgütü aracılığı ile Diplomatlarımıza yaptığı katliamların hafızasından silinmediğini de belirten Vali Köşger,“Aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.

“ANADOLU’DAKİ TÜRK VARLIĞI 4 BİN 300 YILLIKTIR”

Konuşmaların ardından başlayan panelde, oturum başkanı Prof. Dr. Hüseyin Üreten, Ermeni meselesinin birden çok disiplini etkileyen bir durum oluşturduğunu ifade ederek bu meselenin ancak bilim insanlarının çalışmalarıyla açıklığa kavuşturulabileceğini söyledi. Yanlış bilinen bir gerçeğe de açıklık getiren Prof. Dr. Üreten, Anadolu’nun Ermenilerin ana vatanı olmadığını ve göçlerle bu coğrafyaya geldiklerini, Akad Uygarlığının kaynaklarına göre ise Anadolu’daki Türk varlığının 4 bin 300 yıllık olduğunu belirtti.

“AMERİKALI MİSYONERLER ÇIKARLARI İÇİN ERMENİLERİ KULLANDI”

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) uluslaşma bilincinin oluşmasını sağlayan Protestan Kiliselerinin, Ermenileri kullanarak Anadolu’yu savaşsız bir şekilde ele geçirebilmek amacıyla misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, sömürge yarışında geri kalan ABD’nin Ermenileri çıkarları doğrultusunda kullandığını söyledi.

“3 MİLYON TÜRKÜN HESABI SORULMALIDIR”

Rusların sıcak denizlere inme politikası sonucu Kafkaslarda güdümlü bir Ermeni devleti kurmak için çalışma yaptığını anlatan Doç. Dr. Ahmet Toksoy, Revan Türk şehri iken göçlerle buraları Ermenileştirdiğini vurguladı. Doç. Dr. Ahmet Toksoy, Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusya’da Bolşevik İhtilalinin gerçekleşmesiyle Rus Ordusu’nun ellerindeki silahları Ermenilere bıraktığını ve bu silahlarla Ermenilerin 3 milyon Türkü çeşitli işkencelerle öldürerek soykırım yaptığını ifade etti. Toksoy, 3 milyon Türkün hesabı sorulmalıdır diye konuştu.

“SEVK VE İSKÂN KANUNU SADIK ERMENİLERİ KORUMUŞTUR”

Millet-i Sadıka olarak da adlandırılan Ermenilerin Osmanlı’nın en üst makamlarına kadar yükselebildiğinin altını çizen Öğretim Görevlisi Banu Berber Babalık, 27 Mayıs 1915 tarihinde yürürlüğe giren Sevk ve İskân Kanunun Osmanlı’ya karşı her hangi bir taşkınlık içerisinde bulunmayan ve Osmanlı’ya karşı sadık kalan Ermenileri koruma amacı taşıdığını vurgulayan Babalık, Sömürge yollarını güvende tutmak, Rusya’ya ve Osmanlı’ya kaşı diplomatik koz olarak kullanmak üzere İngiltere’nin Ermenileri sürekli kışkırttığını belirtti.

Etkinliğin sonunda panelistlere vali Köşger ve Rektörümüz Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.

e9ab9d57b38ea232361f5acb7c1d7798.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.