AK Partili Başkan'dan Çarpıcı Açıklamalar

AK Partili Başkan'dan Çarpıcı Açıklamalar

Genel seçimler öncesi çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren AK Parti Nazilli İlçe Teşkilatıyla bir araya geldik. Ulusal ve yerel gündemden, 7 Haziran seçimlerine kadar merak edilen soruları İlçe Başkanı İmran Acar'a yönelttik.

 

7 haziran seçimlerinde Aydın'da 3 milletvekili hedefiyle yola çıktınız. 2 milletvekili çıkartarak 2'inci parti oldunuz. Bu sizin için başarısızlık mı? 1 Kasım seçimlerinde hedefinize ulaşacakmısınız?

7 Haziran seçimlerinde bir takım sıkıntılar yaşandı. Bu sıkıntılar sadece Aydında değil, Türkiye ölçeğinde, Nazilli ölçeğinde. Gerek tercihlerde, gerek politikalarda, gerekse seçmene ulaşma noktasında bir takım sıkıntılar yaşandı. Bu sıkıntılar bize Nazilli de ya da Aydın da belli miktarda oy olarak geri döndü. Tabi bu bizim beklediğimiz oy miktarı değildi.Biz Aydın ölçeğinde 240 bin oy bekliyorduk. Gerçekte bunu alabileceğimiz güçte olduğumuzu hissediyoruz. Ancak seçime yönelik bir takım dinamikler, bize daha önceden oy vermiş olan kitlelerin blok olarak başka partilere geçmiş olması, gerek mahalle baskısı, gerek sosyal baskı, gerek siyasi tercih her neyse neticede bizi 190 bin de sınırlarda bıraktı. Biz 1 Kasım seçimlerinde yine 240 bin hedefinin üzerine çıkabileceğimizi düşünüyoruz ve bu güce sahibiz.

dsc_0213.jpg

 

7 Haziran Seçimlerinin ardından bahsettiğiniz sıkıntılara çözüm buldunuz mu? Önümüzdeki seçimlere hazırmısınız?

 

Şuan da bizim teşkilatlarımız 7 Haziran dan sonra silkelendi. Bunu da görmek lazım. Biz nerde hata yaptık, neyi eksik bıraktık, bunların daha iyi farkına vardık. Şimdi o eksik bıraktıklarımızı tamamlama gayretindeyiz. Şuan da tüm adaylarımızla birlikte alandayız. Nazillide ki iki güzide arkadaşımız bizlerle, birlikte alanları geziyoruz. Alanda kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Tabi insanlarımız bir de 2002 yılından itibaren süregelen 13 yıllık tek parti iktidarının neler getirip, hayatı nasıl etkilediğini daha iyi anlamaya başlıyor. Bu geçen 3-4 aylık süre içinde pek çok şeyin durduğunu, gerek siyasi, gerek ekonomik, gerekse sosyal içerikli pek çok yatırım yapılamadığını gördüler. Bunların bize oy olarak geri döneceğini düşünüyoruz. Bu noktada biz harikulade bir aksilik olmazsa 240 binin üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. Seçimlerden ders çıkardığınızı söylediniz.

 

7 Haziran kadrosunda üçüncü sırada Zeynep Karahan Uslu vardı.Uslu Aydın için bir hatamıydı?

 

Genel merkezin tercihidir. Adaylarımız bizim için hepsi de yerinde adaylardır. Biz tüm adaylarla birlikte çalıştık. Ama çalıştığımız aday Aydına uydu mu ? Konuşabileceğimiz konu bu olur. Çalıştığımız adayı Aydın'a anlatabildik mi ? Zannediyorum o noktada biraz sıkıntı yaşadık. Özellikle Zeynep Hanımı Aydın'a biz anlatamadık. Veya anlatmak istesek de Zeynep hanımı Aydın kabul etmekte zorlandı. Adaylar için söyleyebileceğim bu olur. Mevcut milletvekilimiz sayın Sadık Atay bizim uzun yıllar il başkanlığımızı yapan bir arkadaşımız. Çok değerli çok kaliteli bir arkadaşımız. Genel merkezimiz bu seçimde Sadık bey yerine Mehmet Erdem Bey ile gitme kararı aldı. Bu tamamen genel merkezimizin tercihidir. Biz niçin böyle bir karar alındığını bilemiyoruz. Ama Sadık bey de olsa, Mehmet Erdem de olsa biz bu hedefi tutturabileceğimize inanıyoruz.

 

AK Parti İlçe Teşkilatının Milletvekili adaylarıyla sıkıntılı günler yaşadığı kamuoyunda dilden dile dolaşıyor. Bu gibi iddaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Seçimi kazanmanın değişik yöntemleri var. Bir seçimde projelerinizi anlatırsınız. Halka kendinizi çok iyi ifade edersiniz. Millet de bu projelerinize bakar ve size oy verir. Eğer projeleriniz anlatamıyorsanız, rakiplerinizi sindirmeniz ya da onları çok zayıf hale getirmeniz gerekir. Şuanda AK Parti'nin dışındaki insanlar, AK Parti'nin dışındaki siyasi kitle AK Partiyi zayıflatarak oy alabilme peşindeler. Bu Mhp, Chp için de geçerli. Mesela çok enteresan bir şey söyleyeyim size; Chp Haziran seçimlerinde 35-37 bin oyla Nazilli ölçeğinde en fazla oy alan parti oldu. Peki Chp Nazilli insanına ne anlattı ki Nazilli insanı buna oy verdi. Ya da Chp hangi vaatlerini inandırdı bu insanlara. Bu zamanda partiler AK Parti'nin içinde çıkan sıkıntıları iyi kullandı.Şimdi aynı sıkıntıları tekrar kullanma peşindeler.

 

Mehmet Erdem ile eski ilçe başkanı Ali Ertürk arasındaki bu iddialarda bunun içerisinde mi peki ?

 

Biz düne kadar Mehmet Erdem'le birlikte çalışan insanlarız. Ali bey uzun yıllar ilçe başkanlığı yaptığı dönemde, Mehmet Erdem İl başkanıydı. Daha sonradan milletvekili oldu, tekrar milletvekili oldu. Yani biz onunla uzun yıllar hem siyaset yaptık, hem de birçok seçimi birlikte yürüttük. Bizim onunla ne problemimiz olabilir. Evlilik hayatında bile iki insan birbiriyle tantana edebilir. Tartışmalar yaşanır ama o tartışma o gün yaşanmıştır orada kalır. Ben şu anda bugünkü gazetelerde çıkan bu haberleri kesinlikle ve kesinlikle Mehmet Erdem milletvekilimizle iletili olduğunu düşünmüyorum.Buna inanmıyorum. Kaldı ki Mehmet Erdem bu gazetelerde çıkan haberlere beyenat verecek bir insan değildir. Bu konuda biz vekilimize güveniyoruz . Bunun ötesinde denebilecek başka birşey yok, biz işimize bakıyoruz. Biz gidiceğiz millete kendimizi anlatacağız. AK Partiyi anlatacağız. Hedeflerimiz neyse onları anlatacağız. Ama bu tür salvolarla netice alınamayacağını görecek diğer partiler.

 

15-16 gün gibi seçimlere kısa bir zaman kaldı. Aydın'da 460 köy, 17 ilçeye adaylarınız ne anlatacak ? Vatandaştan nasıl 240 bini almayı düşünüyorsunuz ?

 

Genel Merkezimizin seçim beyannamesinde açıkladığı üzere milletvekili adaylarımız Aydın'ın her yerinde çalışmalarımızı sürdürüyor. Havaalanı, 800 yataklı Devlet Hastanesi,Yem ve gübrede kdv'nin kaldırılması, emekliye yılda bin 200 ek katkı, asgari ücretin bin 300 liraya çıkması beyannamemizde mevcut. Bunun gibi sayfalar dolusu projemiz hazır. İnsanlarımız 13 yıldır, yaşadıkları bir tek partiyle hayatı öğrendi. Tek parti hayatında koalisyon sıkıntılarını yaşamadı. Bunun yanında bakanlık sayısı 2002'ye kadar 40 iken bizim dönemimizde bir anda 23'e indi. Yani işler daha kısa zamanda, daha etkin bir şekilde görülür, çözülür hale geldi. Kredi faizleri %70 - %80'lerde iken bizim iktidarımız döneminde, enflasyon bazında % 10'luk %9'luk %7'lik seviyelere indi. Yani bunlar 2002 öncesinde yaşanan Türkiye ile 2002 sonrasında AK Parti ile gelinen Türkiye'yi anlatır nitelikte.Biz mesela devraldığımız zaman 23 tane banka batmış seviyedeydi. Yaklaşık 50 milyar dolar biz AK Parti hükümetinin yapmış olduğu icraatleri bi kenara bırakalım, bide bu 50 milyar doları ödemiş bir iktidarız.

 

Sayın başkan, siyaseti yerele indirgediğimizde, 30 Mart seçimlerinden sonra 10 kilometre ileride bir AK Pati idaresinde Kuyucak ilçemiz var. Burada yaklaşık 1 buçuk, 2 yıldan beri bir değişim hareketi gözle görülüyor. Siz bir ilçe başkanı olarak 150 bin nüfuslu bir şehrin Nazillinin ve Aydının kalkınması için Ak Partinin yürüttüğü 13 yıllık bu formülü bu bölgede uygulatacakmısınız. Bizim bu memleketimiz, tarım kenti mi olacak , üniversite kentimi olacak, sanayi kenti mi olacak bunları konuşacak olursak Aydın ve Nazilli'nin kurtuluşu ne de yatıyor ?

 

Mesela biz Nazilli kentinin yaşlılar ve emekliler şehri için ideal bir şehir olduğunu söylüyoruz. Bunu söylerken aslında şöyle bir manzarayla da karşı karşıya kaldığımızın farkında değiliz. Yaşlı insanların kendine özgü yaş itibari ile sıhhat nedeni itibari ile bir takım problemleri başlıyor. En bariz problemi ailzheimer, parkinson ya da erken bunama niteliğindeki problemleri yaşamaya başlıyor insanlarımız. O zaman eğer biz Nazilli'de yaşlı ve emeklilerin rahatlıkla yaşayabileceği bir kent olduğu iddiasındaysak o zaman bu yaşlıların barınabileceği, yaşayabileceği sağlık hizmetleri görebileceği yerleri de oluşturmamız gerekir. Mesela Nazilli'nin kesinlikle ve kesinlikle sağlık turizminde cazibe merkezi olması gerekir. Ha bunu içerisinde ailzheimer merkezleri, rehabilitasyon merkezleri olması gerekir. Ayrıca Nazilliyi şimdi biz üniversite kenti olarak düşünüyoruz. Ama üniversite insanların burada barındırabileceğimiz, sosyal aktiviteleri destekleyebileceğimiz alanlar oluşturamıyoruz. Sadece kafeler ve parklarla olacak şey değil. Buraya gelen yaklaşık 10 bin tane genç var. Bu 10 bin gencin gerek sosyal hayatını dizayn edebileceği, gerekse kendi özelliklerini geliştirebileceği alanlar açmamız gerekiyor. Yani projeler bunun üzerinde olmalı. Bunun yanında şimdi sanayiyi buraya getirelim diyoruz. Bu çok sık söylenilen bir şey. Ağır sanayi gelmeli. İyi de Nazilli bölgesinin toprak alanı tamamen tarımsal olarak birinci sınıf toprak alanı. Birinci sınıf toprak alanında da böyle bir sanayiyi kurabilmemiz mümkün değil. Kanuni mevzuat yönünden bir sıkıntı yaşıyorsunuz. O zaman bunları da aşmamız gerekiyor. Tabi burası asıl sıkıntıyı şurada yaşıyor. İdareciler kesinlikle ve kesinlikle 15-20 hatta 40 yıl sonraya hitap edebilecek nitelikli makro planlar oluşturamıyorlar. Makro planları uygulayabilecekleri alanlar oluşturamıyorlar. Yani siz iki mahalle arasındaki küçüçük bir alanı park yapmakla belediyecilik yapmış olmazsınız. Sadece evlerin katlarını kendi alanı içerisinde 3 katlı imarı, 4 kata çıkardık diyerek imarları bu şekilde değiştirdik diyerek belediyecilik yapmış olmazsınız. Belediyecilik aynı zamanda insanlara yaşanabilir bir ortamı da sunmayı gerektirir.Ama siz bunlara cevap veremiyorsunuz. Şimdi bu noktada biz Nazilli insanımıza rahatlıkla yaşabileceği sosyal alanlar oluşturabileceği imkanları sunduğunu söyleyebilir miyiz ? söyleyemeyiz. İşte trafikte hepimiz allak bullak oluyoruz. Bayram öncesi Tansaş'ın oradaki ışıklardan taşduvara kadar olan trafiğin kitlendiği söyleniyor. Şimdi Nazilli böyle birşeyi kaldıramıyor demekki, trafiği çözmemiz lazım bizim. Trafiği çözmenin yolu da, yollara dubalar çakmak değil . Yolara sadece park ücreti almak için alan açmak değil. Başka bişey yapmamız gerekir, katlı otoparksa katlı otopark gerekirse istasyon meydanını aşağı doğru 3 kat, 4 kat indirebiliyorsak inin ve orayı da otopark haline getirin. Yani bunu yapabilecek güçtesiniz. Siz böyle bir proje hazırladınız da veya Büyük şehir buna destek verdi de Merkezi idare olarak AK Parti hükümeti mi destek vermedi ? Yok böyle bir şey. O nedenle ben yerel idarecilerin kesinlikle ve kesinlikle 10 yıllık 15 yıllık 20 yıllık ileriye doğru planları hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.

 

Büyükşehir ile Belediyelerin tartışmalarını nasıl görüyorsunuz?

 

 

Sayın Abdurrahman Öz Beyin geçen zamanlarda bir beyanatı vardı. Bende tekrar etmiş olayım çok güzel bir beyannattı bu. Benimle hangi belediye çalışmak isterse hangi belediye proje getirirse ben AK Parti milletvekili olarak sonuna kadar takip edeceğim. Partili partisiz olmasına bakmaksızın. Ama bir şartla bu yatırımın Ak Parti tarafından getirildiğini söyleyecek ve anlatacak. Biz bunu AK Parti sayesinde aldık. Bunu demek şartıyla ben o belediyenin projesinin arkasında durucam diyor. Bu bir duruştur. İşte biz bu yerdeyiz. Eğer idareciler yapmak istediklerini topluma yönelik hepimize yönelik bizim desteğimiz gerekiyorsa elbette sonuna kadar destek olacağız. Ama lütfen bu konuda adım atılsın. Şimdi biz sadece Nazillide neyi yaşıyoruz ? Büyükşehir Belediye Başkanı ile Nazilli Belediye Başkanının çekişmesini yaşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi ben oraya yatırım yapmam diyor diğeri de ben onun ayağına gitmem diyor. Bu olacak şey değil yani sen kimin belediye başkanısın ki kime yatırım getirmem diyorsun. Böyle bişey söylenebilinir mi ? Her ay Nazilli Belediyesine gelmesi gereken bütçelerin büyükçe bir miktarı büyükşehirin kasasına gidiyor. Ve zannediyorum ki 100 milyonun üzerinde para gitmiştir. Peki Nazilli, Büyükşehirden 100 Milyonluk ne yatırımı gördü. Ne yaptı büyükşehir. O nedenle ben genel idarecilerin kesinlikle ve kesinlikle akıllarını başlarına almalarını siyasi söylemler ve politik düşüncelerden ziyade insanımıza hizmet etmek için gerekli olan projeleri hazırlamalarını istiyorum.

HAZIRLAYAN:MEHMET ALİ CİNTOSUN

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.