GÜNAY PABUŞÇU-Kamuoyunda ‘Asrın Davası’ olarak bilinen ve aralarında Nazilli Belediyespor Kulübü eski Başkanı Özgen Türker ile 121 kişinin yargılandığı davada flaş karar çıkmasının ardından Türker, Havadis Gazetesi’nin konuğu oldu. Canlı yayında Havadis Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Cintosun’un sorularını yanıtlayan Türker, dava sürecinde yaşananları anlattı. Türker, haklarında verilen beraat kararının kendisinin ve arkadaşlarının bekledikleri bir karar olduğunu ifade ederken, birçok can alıcı soruya açıklıkla yanıt getirdi.

“Suçsuzluğumuzu İspat Ettik”
10 yıllık dava süreçlerinde hiçbir siyasiden destek almadıklarını ifade eden Türker,”Her birimiz suçsuz olduğumuza inanıyorduk ve hiçbir siyasi desteğe de ihtiyaç duymadık. Bizi ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak ve vermekle suçlayanlar hiçbir zaman ortaya delil koyamadı. Ne gariptir biz 2012’den bu yana suçsuz olduğumuzu ispatlamaya çalışıyorduk. Nihai kararda mücadelemizde haklı çıktık ve tarafımızın suçsuzluğu ilan edildi” dedi.

“Asrın Davasında FETÖ’nün Eli Var”
2010-2012 dönemine bakıldığında Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerine bakıldığında, bize yapılan operasyonların sıklıkla her bölgede yapıldığını belirten Türker, ”Bu operasyonların çoğunluğu ihaleye fesat karıştırma operasyonlarıydı ama ne acıdır ki bu operasyonları gerçekleştiren savcılar, kolluk kuvvetleri bugün Fetö davası nedeniyle meslekten ihraç edilmiş kişilerdir. İlk göz altına alındığım günden beri söylediğim şey, bu davalarda Fetö’nün eli olduğudur” dedi.

“Bu Hareketin Madden Ve Manen Destekçisi Olmadık”
Hayatının hiçbir döneminde ‘Hizmet Hareketi’nde yer almadığının altını çizen Türker, “O dönemlerde bize bir şekilde temas ettiler, bizden yardım istediler. Biz de bunları tatlı dille reddettik. Hiçbir zaman bu hareketin madden ve manen destekçisi olmadık. Ege Bölgesi’nde 15 bin sigortalı işçi çalıştıran şirketimizin gücünden faydalanmak istediler ama biz bunlara izin vermedik” ifadelerini kullandı.

“Tek Bir Somut Delil Koyamadılar”
İhaleye fesat karıştırma, rüşvet alma ve verme suçlarını ilk günden bugüne kadar reddettiklerini belirten Türker, “Bu iddiaları ortaya atanlar ve dava açanlar ortaya tek bir somut delil koyamadılar. İddia makamı aslı olmayan fotokopileri önümüze koyarak, diğer sanıklarla bir ilişkimiz olduğunu öne sürdü ama Türk adaletine olan inancımız bizi haklı çıkardı” dedi.

“Zul Kabul Ederim”
10 yıllık süreçte çok çetin mücadelelerde bulunduklarını ifade eden Türker, “Dönemin belediye başkanlarını da hiçbir siyasi parti ayırt etmeksizin bu iddialarla yargıladılar. Ben bu davanın 1 numaralı yöneticisi, rüşvet vereni, ihaleye fesat karıştıranıydım. İddia makamlarına göre, seçilmiş başkanlar da benim emrinde olan insanlardı. Ben bu iddiaları en başta seçilmiş başkanlarımız adına zul kabul ederim. Suçlandığımız tüm delilleri çürütüp, bugün aklandığımız için çok mutluyum” diye konuştu.

“Dava Süreci Nazilli Belediyespor’u da Vurdu”
Kendisine yapılan operasyonlardan en büyük zararı Nazilli Belediyespor’un  gördüğünü belirten Türker, “Benim operasyon sürecinde istediğimiz transferleri yapamadık, o dönemin şampiyon kadrosu maalesef dağıldı ve şu an geldiğimiz nokta da maalesef burası. Biz yalnızca futbol kulübü değiliz, biz spor bir kulübüyüz. Nazilli Belediyespor olarak 1000’in üzerinde sporcumuz var. Gençlerimizi alkolden, uyuşturucudan uzaklaştırıp, spor yaptırabiliyorsak benim için en büyük başarı budur” ifadelerini kullandı.

“Hakkımızı Arayacağız”
Cezaevinde kaldıkları 114 günün yaşadıklarının yanında bir hükmü kalmadığını belirten Türker, “Kanunda 114 gün boyunca haksız yere yattığımız nedeniyle bir miktar tazminat alacağız. Bu para hiç önemli değil. 10 yıllık süre içinde benim ve ailemin yaşadığı acının ve ızdırabının karşılığını da avukatlarımız aracılığıyla hakkını arayacağız” ifadelerine yer verdi.

“Göreve Hazırım”
Mevcut Nazilli Belediyespor yönetimini ve Başkan Soner Yelkovan’ı başarılı bulduğunu söyleyen Türker, “ Özellikle ülke ve spor camialarının ekonomilerini alt üst eden bir koronavirüs döneminde ben Soner Başkanı ve yönetimini başarılı buluyorum. Kendilerine de görev verilmesi halinde 7/24 göreve hazır olduğumu söyledim” dedi.

“Başkan Özcan Daha Başarılı İşler Yapacaktır”
Devletin yaşadığı ekonomik sıkıntıların yerel yönetimlere de sirayet ettiğini belirten Türker, “Büyükşehir yasası ile beraber ilçe belediyelerinin verdikleri mücadeleyi görüyorum. Ben Kürşat Engin Özcan yönetimindeki belediyenin ileriki günlerde çok daha başarılı işler yapacağına inanıyorum” diye konuştu. 

“Bir Kişi Yüzünden Seçim Kaybedilmez”
Haluk Alıcık’ın, Özgen Türker yüzünden 31 Mart 2019 seçimlerini kaybettiği iddialarına yanıt veren Türker, “Bu iddialara gülüyorum. Hiç kimse tek başına kimseye seçim kazandıramaz. Hiç kimse tek başına kimseye seçim kaybettiremez. Haluk Alıcık benim 35 yıllık arkadaşımdır ve biz hiçbir zaman çizgimizi bozmadık. Özellikle parti başkanımız Devlet Bahçeli’nin direktifleriyle Cumhur İttifakı’nın parçası olduk. AK Partili kardeşlerimizle 2 seçim geçirdik. 2014 seçimlerinde,  Nazilli halkı,  Haluk Alıcık’ı Özgen Türker sayesinde Başkan seçmediyse, 2019 seçimlerinde de Nazilli halkı, Haluk Alıcık’ı Özgen Türker yüzünden başkanlık görevinin devamından  etmemiştir” dedi.

“Yapım Siyasete Uygun Değil”
Hayatının hiçbir evresinde siyasetin bir parçası olmayı düşünmediğini ifade eden Türker, “Yapım bir kere siyasete uygun değil. Türkiye’de siyaset liderler suntasında yapılıyor. Ben aka ak diyen, karaya kara diyen bir adamım. Ben önce Nazilli milliyetçisiyim, sonra da MHP’nin bir neferiyim ama bir görev almak aklımın ucundan geçmiyor” belirtti.