Op. Dr. Abdullah Akdağ, meme kanserini tüm yönleriyle anlattı

Op. Dr. Abdullah Akdağ, meme kanserini tüm yönleriyle anlattı

Aydın Özel Medinova Hastanesi Op. Dr. Abdullah Akdağ, meme kanseri, meme kanseri taraması mamografi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Meme kanseri 2020 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından insanlarda en sık görülen kanser türü olarak bildirilmiştir. Uzun yıllar birinci sırada yer alan akciğer kanserlerini geçerek son birkaç yıldır en sık saptanmaktadır.

Aydın Özel Medinova Hastanesi Op. Dr. Abdullah Akdağ, meme kanseri, meme kanseri taraması mamografine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.

-Meme kanseri nedir?

‘Meme kanseri nedir, neden ve nasıl olmaktadır?’ sorusunu yanıtlayan Akdağ, “Öncelikle memenin yapısının bilinmesinde yarar vardır. Memeler, süt bezeleri ve onları destekleyen bağ yağ dokusu ve bu dokuları örten deriden oluşmaktadır. Tüm bu yapılar düzenli hücre dizilerinden meydana gelmiştir. Ve memeyi oluşturan bu ana yapıların hepsinden kanser gelişebilir. Meme kanserlerinin yüzde 98 süt bezelerinden oluşmaktadır. Meme kanseri süt üreten hücrelerin değişik nedenlerle bozulmaları, kontrolsüzce çoğalmaları, büyümesi ve etraf dokulara yayılmasına verilen isimdir” dedi.

-Tetiği östrojen çekiyor

Memenin kadın sağlığını ve kadın yaşamını en çok tehdit eden organ olarak bilindiğini ve kadınlarda gelişen üç kanserden birinin meme kanseri olduğunu belirten Akdağ, şunları söyledi:
“Bu hücrelerde bozulma nedeni irsiyet, radyasyon, sigara-alkol, kilo alımı nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu konuda suçlanan en önemli hormon kadınlık hormonu olan östrojendir. İlk tetiği çekenin östrojen olduğu düşünülmektedir. Meme kanseri oluştuktan sonra önce memedeki alanlara sonrasında bölgesel lenf bezelerine, daha sonrada uzak alanlara ve organlara yayılmaktadır. Meme kanserinin ölümcül etkisi diğer organlara yayılarak organlarda işlev bozukluğuna neden olmasından kaynaklanmaktadır. En sık yayıldığı organlar (metastaz yapma) kemikler karaciğer, akciğer ve beyindir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre ülkemizde on üç kadından birinde yaşam boyu meme kanseri gelişmektedir. Bu oran oldukça yüksektir. Kadınlarda gelişen üç kanserden biri meme kanseridir. Meme aynı zamanda kadın sağlığını ve kadın yaşamını en çok tehdit eden organ olarak bilinmektedir” diye konuştu.

Meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Akdağ, teşhisin sağlanması için tarama programlarına katılmanın önemine değindi. Akdağ, “Mamografik taramalar, erken tanı sağlar. Meme kanseri ölüm oranlarında düşüş yaşatır. Daha uygun tedavi planlamasıyla tedavi masrafları azaltılır ve yaşam kalitesi artırılır” ifadelerini kullandı.

Akdağ, meme kanser tarama yöntemleri olarak, meme usg, mamografik tarama, kendi kendine meme muayenesi, klinik meme muayenesi ve mr tarama olduğunu belirterek bu yöntemleri tüm detaylarıyla açıkladı.

-Meme USG Tarama Nedir?

Meme USG incelemesi sayesinde hastaların yoğun meme dokusundaki kanser odaklarını tespit etme imkanına sahiptir. Meme kanserinin erken teşhisinde öneme sahip olan bu yöntem, memenin iç yapısı derinlemesine incelenebiliyor. Meme ultrasonu özellikle Her yaşta bayan hastalarda meme kanseri taraması için tercih edilir ve ışın olmadığı için zararsızdır. Ultrasonda şüpheli bir bulgu varlığında hekim  gerekli görürse mamografi tetkikini ultrasona ekleyebilmektedir. Hangi yaşta olursak olalım, ertelemeden meme ultrasonu yaptırabilirsiniz.

-Meme mamografisi nedir?

Mamografi memenin X ışınlarıyla görüntülenmesine denilmektedir. Bu yöntemle fark edilemeyen meme anomalilikleri ve olası meme kanseri erkenden tespit edilmektedir. Çok yararlı ve yaşam kurtaran bir yöntemdir. Tarama mamografisi henüz hiçbir şikayeti olmadan yapılan meme mamografisine denir. Mamografik tarama ne kadar sürer? Hastanemizde de mevcut olan yeni dijital mamografi sayesinde 5-10 dk sürmektedir.

-Mamografik Meme kanseri taraması ne zaman yapılmalı?

Kadınların 40 yaşından sonra 70 yaşına kadar her yıl mamografik meme kanseri taraması yapılmalıdır. Meme kanseri yüksek riskli kadınların 40 yaşından önce mamografik taramaya başlanabilir. Özellikle birinci derecede yakınlarında (annesi, çocuğu vb.) meme kanseri olanlar, radyasyona maruz kalanlar, BRCA1-2, P53 kanser genleri taşıyanlar ve yapılan meme biyopsilerinde atipi saptananlar gibi yüksek riskli hastaların taramaları daha erken yapılmaktadır. Meme kanseri genleri taşıyıcılar ise tarama yaşı 30 yaşında başlanmaktadır. Bu hastaların meme kanseri taraması meme MR ile yapılabilir. Tüm bunların yanı sıra yüksek riskli kadınlarda en erken meme kanseri tarama yaşı 25 yaş olmalıdır. Meme yakınmaları nedeniyle doktor muayenesi yapılan kadınlarda 40 yaşından sonra mamografi çekilebilir. 40 yaşından küçük kadınların meme yakınma ve incelemesi meme ultrasonu ile olmaktadır.

-Kendi Kendine Meme Muayenesi nedir?

Ülkemizde meme kanseri tanısı konulan kadınların %90’ı memesindeki kitleyi kendileri fark ederek  doktoruna başvurmaktadır. Bu nedenle kadınların kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları önemlidir. Mamografik taramalara katılsa bile ara dönemlerde gelişebilecek olası kitlelerin tespit edilmesi açısından önemlidir. Kendi kendine muayenenin bir diğer yararı kadınların kendi vücutlarını tanıması ve meme kanseri konusunda duyarlılıklarının artmasını sağlamaktadır.

-Klinik doktor meme muayenesi nasıldır?

Bu muayene için özellikle 20 yaşından sonra 40 yaşına kadar iki yılda bir yapılması, sonrasında yılda bir yapılması önerilmektedir. Meme kanseri riskli kadınlarda bu daha sık aralarla yapılmalıdır. 

-MR ile tarama nasıldır?

Kadınların erken yaşlarında yani 20-40 yaşlarında meme yoğunluğu yüksekliği nedeniyle mamografinin değerliliği düşüktür. Bu dönemde gerekli olan hastalar meme MR ile tarama yapılabilir. Hemen belirtelim bu grup daha çok meme kanseri riski yüksek hastalardır. Bazen ilaçlı (kontrastlı) MR gerekebilir.
Akdağ ayrıca hastaların mamografi taramalarını ihmal etmemelerinin büyük önem taşıdığını ve olası bir şüpheli durumda vakit geçirmeden doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.