Susturulduk mu? Sustuk mu ?

Susturulduk mu? Sustuk mu ?

Ah benim ovasından bal, dağından yağ akan güzel Nazillim.

 Milliyetçiliğimizle yere göğe sığdıramadığımız, adına methiyeler düzdüğümüz, şanla, şerefle her yerde övdüğümüz “Güzel Nazillim”. Demirci Efesiyle, gururlandığımız. İnciri, kestanesi, pamuğuyla afiyetlendiğimiz Nazillimizi anlatmayı bir yana bırakıyorum artık…

Vakit sorgulama vaktidir, Nazilli halkı…

Vakit, diriliş vaktidir…

Vakit, Nazilli Milliyetçiliğini bir yana bırakıp, “biz ne yapıyoruz?” deme vaktidir.

Siyasi odaklar tarafından yıllarca yok sayılan bir memlekette, neyin milliyetçiliği yapıyoruz.

Yarım asır boyunca Nazilli’nin adını dünyaya duyuran, siyasi kaos ortamıyla devlet büyüklerince yok sayılıp, kapatılan Sümerbank’ın milliyetçiliğini mi?

Yoksa seçim vaadi vererek, plaka hazırlatıp, oy toplayan siyasetçileri savunma milliyetçiliği mi?

Pamuğu yok edip, Yunanlılardan aldığımız pamuğun milliyetçiliğini mi?

Destek vermediğiniz, maçlara gelmediğiniz Nazillispor’un milliyetçiliğini mi?

Uzun yaşam şehri denilerek çıkılan yolda, elimize yüzümüze bulaştırdığımız projenin milliyetçiliğini mi?

Bizi yok sayan siyasetçilerin, memlekete bıraktıkları olmayan projelerin milliyetçiliğini mi?

Günden güne yok olan, Menderes Nehri’nin milliyetçiliğini mi?

Allah aşkına neyimiz var Güzel Nazillim?

Her şeyimiz yok olmuşken, birbirimize sahip çıkamazken, yanı başınızdaki komşunuz iş sahibi, mülk sahibi olduğunda, onun kuyusunu kazmaya çalışırken neyimizle övüneceğiz.

Laf çok, icraat yok.

İş çok yapan yok.

Başka memleketlerden buraya gelen vatandaşlar, iş sahalarını avuçları arasına alırken lafımız yok, Nazilli halkından biri aldığında laf çok.

 

Sokağa çıkıp “Nazillimiz Neden Gelişmiyor?” diye sorduğumuzda konuşan çok. Adını, soyadını sorduğumuzda yazma, gerek yok, sorunumuz yok diyen çok.

Susturulduk mu? Yoksa sustuk mu?

Maalesef, dostlar, ağabeyler, ablalar, kardeşler, sorgulayalım birbirimizi. Birlik olalım, bir olalım. Hani diyoruz ya her seferinde, 42 ilden büyüğüz diye. Övünüyoruz ya olmayan sanayimizle, uzun yaşamımızla. Biz koca bir şehiriz diye övünüyoruz ya her defasında. Susturalım bu memleketi “mahalle oldu” diyenleri. Susturalım, bu şehri, hizmetten yoksun bırakanları.

Nöbet tutalım hizmet gelmesi için. Sokaklara çıkalım, sorgulayalım. Verilen sözlerin neden yerine getirilmediğini, adam kayırmalarının neden bu kadar çok olduğunu sorgulayalım. Biz sorgulanmayalım. Sorgulayalım. Seçilmişler her zaman seçenlere muhtaçtır. Makamlar geçici, hizmetler kalıcıdır. Unutmayalım Nazillim…

İşte o zaman “Nazilli Milliyetçiliğini” yapmayı hak ederiz.

 

 

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum