CHP Yerel Seçim Stratejisini Açıkladı

CHP Yerel Seçim Stratejisini Açıkladı

Bütün enerjimizi vatandaşlarımız daha çok kazansın, kazandıklarıyla daha iyi yaşasınlar diye harcayacağız.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün enerjimizi vatandaşlarımız daha çok kazansın, kazandıklarıyla daha iyi yaşasınlar diye harcayacağız. 30 Mart günü varlık içinde, birlik içinde özgürce yaşanacak bir Türkiye için ilk adımı atacağız. 30 Mart’tan sonra her gün bir öncekinden daha aydınlık olacak” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin Genel Merkezi'nde düzenlenen Yerel Seçim Stratejileri toplantısına katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini söyleyerek, yerel yöneticilerin belirlenmesinin yanı sıra hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının, adaletin ve eşitliğin, devletin değerlerinin de oylanacağı bir seçim sürecine girdiklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Seçim kampanyamızın hazırlıklarını tamamladık. Seçim kampanyamızın ilk aşamasında bugünün Türkiye'sinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin durduğu yere, üstlenmiş olduğu tarihi işleve dair fikirlerimizi halkımızla paylaşacağız. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'sine dair hayallerini, yeni Türkiye vizyonunu ortaya koyacağız. Kampanyamızın ikinci aşamasına geçtiğimizde Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye hayali çerçevesinde yerel yönetimde gerçekleştireceği köklü dönüşümleri sizlerle paylaşacağız. O zaman göreceksiniz, Cumhuriyet Halk Partisi kapsamlı bir yerel yönetim reformu hedefini önüne koymuş ve bunu detaylarıyla projelendirilmiş tek parti olacaktır. Göreceksiniz CHP, hayatın her alanında insanların yaşam kalitesini arttırmayı, kentlerin renkliliğini ve çeşitliliğini korumayı görev bilen bir yerel yönetimler anlayışının biricik temsilcisidir" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin inançların, değerlerin üzerinden yaratılmak istenen ayrıştırma politikasının sonuna gelindiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Son 11 yıldır Türkiye’yi bir büyük kutuplaşmanın içine hapsetmeye çalışan zihniyet artık Türkiye’yi yönetmez hale geldi. 11 yıl boyunca adım adım hukuk devletine ve demokrasiye olan inancı yok ettiler. Attıkları her adımda, yaptıkları her kampanyada öncelikle Türkiye’nin değil, partilerinin geleceğini düşündüler. İktidar gücünü elinde tutanların haksız kazanç makinesine dönüştürdü. Şehirlerimizi bölüştürdüler. Ormanlarımızı, kıyılarımızı, hatta kentsel dönüşüm adı altında evlerimizi alıp yandaşlara peşkeş çektiler. Bugün Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkarmak istiyorlar, kimsenin hukuk devletine, demokrasiye inancı kalmadı” diye konuştu. Cumhuriyet döneminin en tartışılır mahkemelerine tanık olduklarını savunan Kılıçdaroğlu, birçok masum insanın bu mahkemelerde yargılandığını söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“17 Aralık 2013 geldi, Pandora’nın kutusu açıldı. 17 Aralık’tan beri ortayla saçılan suçlarını gizlemeye, yolsuzluklarını gizlemeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. 17 Aralık’tan beri her gün, her saat hukuk devleti ilkeleri çiğneniyor. Modern tarihimiz boyunca ne zaman ülkenin birliğe, bütünlüğe, birleşmeyle ihtiyacı olsa, adres hep Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Bugün de Türkiye’nin birliğinin, adresinin CHP olduğunu gören milyonlar, geçmiş siyasi eğilimleri ne olursa olsun Cumhuriyet Halk Partisi etrafında toplanıyorlar. Çünkü, Cumhuriyet Halk Partisi olarak son yıllarda attığımız adımlarda Cumhuriyet değerlerine sarsılmaz bağlılığımızdan, sosyal demokrasinin temel ilkelerinden bir taviz vermeden, özümüzü koruyarak kendimizi yeniledik, geliştirdik. Kapımızı Türkiye’nin bütün renklerine, bütün kesimlerine, bütün sessizlerine, kimsesizlerine açtık.” Türkiye’nin özgürlük, demokrasi istediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“2014 yerel seçimleriyle birlikte siyasette aklın ve ahlakın hakim olacağı bir döneme adım atacağız. Bu dönemde milletimizi bir kez daha birleştireceğiz. Halkımızın tüm kesimlerinin varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde yaşayacağı Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Türkiye’yi hak ettiği demokrasiye kavuşturacağız. Türkiye’yi özgürleştireceğiz, kalkındıracağız, ileriye götüreceğiz. Bugün demokrasi, hukukun üstünlüğü, sosyal adalet ve kardeşçe bir hayat temelinde Türkiye’yi birleştirebilecek tek güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Hiç kimsenin farklı inancı, farklı yaşam tarzı nedeniyle dışlanmadığı bir ülkeyi kurabileceği tek güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Devlet ve hukuk karşısında herkesin eşit muamele gördüğü Türkiye’yi inşa edebilecek tek güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu nedenle diyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birleştirici gücüdür.” Parti ambleminin altında ‘Türkiye'nin birleştirici gücü’ sözünün yer alacağını belirten Kılıçdaroğlu, CHP’nin yeni sloganının ‘varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde’ olduğunu ifade etti. CHP’nin vatandaşların varlık içinde yaşayacağı bir Türkiye oluşturacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim iktidarımızda insanları ikiye bölen konut projeleri olmayacak. Bizim iktidarımızda kentsel dönüşüm adı altında düşük gelirli kesimler şehrin banliyölerine hapsedilmeyecek. Bizim iktidarımızda kimse insanların evlerini ellerinden alıp peşkeş çekmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çocuklar kağıt toplamayacak, mendil satmayacak, dilenmeyecek. Bütün enerjimizi vatandaşlarımız daha çok kazansın, kazandıklarıyla daha iyi yaşasınlar diye harcayacağız. 30 Mart günü varlık içinde, birlik içinde özgürce yaşanacak bir Türkiye için ilk adımı atacağız. 30 Mart’tan sonra her gün bir öncekinden daha aydınlık olacak.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, dünyanın her yerinde demokrasinin yerel seçimlerle güçlendirildiğini söyleyerek, yerel yönetim anlayışının parça parça ortadan kaldırıldığını Kentsel Dönüşüm Yasası’na bakıldığında çok net şekilde görme imkanının olacağını ifade etti. Tekin, “Kentsel Dönüşüm Yasası devam ettiği sürece tek belediye başkanı var; Tayyip Erdoğan ve onun yardımcısı Çevre ve Şehircilik Bakanı. Son dönemde imar uygulamalarına baktığımızda onu çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Telefonla imar uygulamalarının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz” dedi.

Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da, Türkiye’de yerel yönetim krizinin yaşandığını savunarak, iktidar döneminde 30 İl Özel İdaresi’nin kapatıldığını ve Türkiye'deki her iki belediyeden birinin 30 Mart seçimleri itibariyle tarihe gömülmek üzere hazırlıkların yapıldığını iddia etti.

Toplantıda yerel yönetimler seçimlerinde kullanılacak şarkı ve belediye başkanları taahhüdü basına tanıtıldı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.