CHP'li Baydar, Çiftçinin Elektrik Borcunu Gündeme Taşıdı

CHP'li Baydar, Çiftçinin Elektrik Borcunu Gündeme Taşıdı

CHP Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, elektrik borcu yüzünden sıkıntı yaşayan çiftçilerinin sorunlarını yeniden TBMM gündemine taşıdı.

11 Mart 2014 tarihinde “Tarımsal Sulamaya İlişkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçları Ödeninceye Kadar 2014 Yılında Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılamayacağına dair Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliğine” ilişkin olarak altı soru yönelttiğini anımsatan CHP’li Lütfi Baydar, yaptığı açıklamada, “Sorularımda elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçi sayısı ile birlikte, toplam borç miktarlarının bölgelere ve elektrik şirketlerine göre dağılımını ve bir iddiayı gündeme getirmiştim. Bakanlık bu sorularıma 7 Mayıs 2014 itibariyle cevap verdi. Gelen yazıda sorularıma hiçbir cevap verilmediği gibi son paragrafta aynen şu ifadeler yer almaktadır. ‘Elektrik piyasası ile ilgili hususlar Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın görev alanında bulunmakta olup, bu kapsamda yapılacak çalışmalara Bakanlığımız görev alanı içerisinde gerekli katkı ve destek sağlanmaktadır. Elektrik borcu olan üretici sayısı ve borç miktarına ilişkin Bakanlığımızda bir veri bulunmamaktadır’ Bir Bakanlık kaç çiftçisinin ne kadar borcu olduğunu bilmiyor ama desteklemeden yararlanamayacağı yönünde tebliğ yayınlayabiliyor. Tarım Bakanlığı’nın elinde bir veri yok. Olmayan bu verilere dayanarak borcu olan çiftçilere destekleme vermiyor ve sorumluluk Bakanlar Kurulunda diyor. Bakanlar Kuruluna, Tarım Bakanı katılmıyor mu? O toplantıda verileri isteyemiyor mu? Tarım Bakanlığı çiftçilerimizi düşünmüyor, düşünmek istemiyor. Çünkü tarımla ilgili bir düşüncesi yok” dedi. Meclis kürsüsünde 16 Ocak 2013 tarihinde yaptığı konuşmada konuyu gündeme taşıdığını hatırlatan Baydar; “Hükümet ve Tarım Bakanlığı konunun ciddiyetinden o kadar habersiz ki, işte size bir örnek: Tarım Bakanına, Söke'de düzenlenen 26 Eylül 2012 tarihli ‘Ege Bölgesi'nde Pamuğun Geleceği ve 2012 Sezonundan Beklentiler’ konulu toplantıda 2011 yılına göre pamuk ekim alanlarının yüzde 25-30 oranında azaldığının söylendiğini, bunun nedenleri olarak da yüksek girdi maliyetleri, yetersiz kalan desteklemeler ile ithalat oranının fazla olmasının gösterildiğini belirttim ve Bakanlıktan pamuk ithalatına yönelme nedenlerini, ABD'nin GSM 102 kredilerini 700 milyon dolara çıkarmasının nedenlerini, başta pamuk olmak üzere tüm tarım ürünlerinin her yönleriyle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında toplamayı düşünüp düşünmediklerini, oda ve borsaların belirlemiş oldukları pamuk maliyetleri 1,91 Türk lirası iken Bakanlık tarafından belirlenen maliyet rakamlarını sordum. Gelen cevapta destekleme miktarlarının ayrıntısıyla dökümü verilmiş -ki ben bunu sormadım- diğer sorularıma ise cevap yok. Bu soruların cevabını da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verebilirmiş. Onlar veremiyor. Ey çiftçi kardeşlerim, sizler de duyun. Tarım Bakanlığının tarımla ilgisi sadece adında kalmış. Ben soruyorum: ‘Üreticilerin sorunlarının çözümü için tek bir elde toplamayı düşünüyor musunuz?’ diye. Cevap veriyorlar; ‘O bakanlık, şu bakanlık, bu bakanlıklara sor’ Tekrar soruyorum çiftçi kardeşlerim: adı tarım olup da konusu tarım olmayan bir bakanlık üreticilerin sorunlarına nasıl cevap verecek?” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.