Nazilli Hangar Restoranda bilgilendirmede bulunan Astarcı, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle çift başlılık ortadan kalkacak” dedi.

MÜSİAD Aydın Şube Başkanı Murat Aksüt ve Yönetim Kurulu Üyelerinin misafiri olarak Aydın’ın Nazilli ilçesine gelen Astarcı, Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük, Bozdoğan Kaymakamı Mustafa İkbal Eşki, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, AK Parti Nazilli İlçe Başkanı Ramazan Satılmış, dernek üyesi işadamları ve davetlilere ‘Anayasa Değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ hakkında bilgilendirme ve açıklamalarda bulundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Aydın şube Başkanı Murat Aksüt, Türkiye’nin önemli bir dönemeçten geçtiğini belirterek, “Çok yakın zamanda gerçekleşecek olan referandumla Türkiye gitmek istediği yöne karar verecek. Bundan sonra Türkiye’de işler nasıl yürüyecek, ticaret nasıl gelişecek, halk nasıl kalkınacak, bunların kararın verileceği çok önemli bir eşikten geçiyor. Bu referandum sistemiyle alakalı planlamış olduğumuz bu toplantımıza değerli başkanımızın katılımlarından dolayı duyduğum mutluluğu belirtmek istiyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı İlker Astarcı, MÜSİAD üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda yaptığı konuşmasında, “Anayasa, devletle millet arasındaki toplumsal bir mutabakattır. Darbelerle milletin iradesiyle gelen insanlar el aşağı ediliyor ve bu darbeyi yapanlar bu vesayet odakları bir anayasa yazıyor. Bu 82 anayasası milletin ihtiyaçlarını karşılamıyor, yetersiz. Yıllardır devlet Milet bunun sıkıntısını yaşamış. Bu yeni anayasa önerisi ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak bu gün adlandırdığımız dünkü mesele değil ki. Bu darbecilerin yazmış olduğu anayasa milletin ihtiyacını karşılamadığı için anayasada olan 177 madde var. Bu zamana kadar 113 tane madde değiştirilmiş. 17 kere anayasada değişiklik yapılmış. Niçin çünkü ihtiyaçları karşılamıyor. Bu millet öyle bir millet ki, bu 1982 vesayet ve darbeci zihniyetin yazmış olduğu anayasa artık ihtiyaçları karşılamaz olmuş. Bir hesap edin son 67 yılda 48 tane hükümet kuruldu. Ortalama bir hükümetin ömrü 16 ay. Bu millet 16 ayda bir sandığa gidiyor. Tabi krizlerde yaşanıyor. Çift başlılıktan kaynaklanan Cumhurbaşkanı ve başbakandan kaynaklanan, birde koalisyonlarda 3 başlılık. Bu memleket nasıl ilerleyecek. Bir anayasa kitapçığının fırlatılmasında bu ülke 630 milyar Türk lirası zarar etti. Bu zarar sizin-bizim cebimizden çıktı. Nedir bu milletin çektiği? Bu milletin başka işi gücü yok mu? Sandığa gitmenin maliyeti özel sektöründe maliyeti de eklenince bir seçim 2 milyar Türk Lirasına mal oluyor. Yazık, günah değil mi? Bu istikrarsızlıklar sürekli kaosa sebep oluyor” dedi.
Açıklamasını sürdüren Astarcı, “Bugün Türkiye’nin 175 ülkede büyükelçiliği var. Bu demektir ki, Türkiye’nin her gittiği ülkede söyleyecek bir sözü vardır. Bu siyasi istikrar ülkeyi bu zamana kadar taşıdı. Bu ülke 2 sene önce de ‘Cumhurbaşkanını kendim seçeceğim’ dedi ve bu millet kendi iradesiyle Cumhurbaşkanını seçti. Şunu da unutmamamız lazım, Bir giyotin gibi bekleyen sistemin açıklarını geçtiğimiz haziran ayında gördük. Artık 15 Temmuzdan sonra anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi beka haline gelmiştir. Bu bir beka meselesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durma, var olma meselesi haline gelmiştir.
Ne zaman bu devlet bu millet bir oluyor, istikrar yakalıyor işte o zaman yine içerdeki düşmanlar ve dışarıdaki düşmanlar bir ve beraber oluyor, bir darbe girişimi teşebbüsünde bulunuyor. 17-25 Aralık tarihi bir darbe girişimiydi. 15 Temmuz dünyada görülmemiş eli kanlı çok büyük bir darbe girişimidir. Aynı zamanda terör hareketidir. Toplamda külliyenin etrafında 29 şehit verdik. Çünkü içerde ve dışarıdaki düşmanlar hiçbir şekilde bu ülkenin ve bu milletin güçlenmesini istemiyor. Bu çok net bir tespittir. İşte bu 15 Temmuzdan sonra bu yeni anayasa paketi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini içeren bir paket hazırlandı. Bu 18 Madde ne getirecek; bu ülkeye her şeyden önce İstikrar getirecek. Çift başlılık ortadan kalkıyor, koalisyon dönemleri ortadan kalkıyor ve en önemlisi uzlaşma kültürü hakim olacak. Devletin tepesinde kavga, dövüş, patırtı, kütürtü, bacak ısırma ortadan kalkıyor. Yani tarih olacak. Milletin karşısına çıkmak demekte gerektiğinde defalarca şahit oldu bu ülke buna. Gerektiğinde bu Millet Osmanlı tokadını sandıkta atmasını çok iyi bilir. ‘Ben sana beş yıl görev verdim. Sen gittin iki sene sonra mızıkçılık yaptın. Hadi oradan’ der sandıkta gerektiğini yapar. Meclis mi mızıkçılık yaptı. ‘Ben sana beş yıl görev verdim. Sen Cumhurbaşkanı ile anlaşamadın, hadi oradan’ der. Sorun yaşanmaması için hem Cumhurbaşkanı gayret gösterecek hem Meclis gayret gösterecek. Bir uzlaşma kültürü Allah’ın izniyle Türkiye siyasetinde bundan sonra hakim olacağına ben şahsen inanıyorum. Ve bütün bu siyasi istikrar sayesinde ülke ekonomik ivme kazanacak. Karar mekanizmalarını süratlendirecek” dedi.