Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın İl Teşkilatı’nda sular durulmuyor. Hafta içinde CHP Aydın Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı ve CHP Aydın İl Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden Süleyman Bülbül, isim vermeden İl Başkanı Barkan Kalınomuz’u ağır sözlerle eleştirdi. Yazılı bir açıklama yapan Bülbül, Mevlana’dan örnek vererek, “Edep, edepsizlerin edepsizliğine sabretmektir” dedi.

• ‘DEREBEYİ’, ‘DEVRİK İL BAŞKANI’ ŞEKLİNDE HİTAP ETTİ

Açıklamasında Barkan Kalınomuz’a, ‘Derebeyi’, ‘Devrik İl Başkanı’ şeklinde hitap eden Süleyman Bülbül, “Saldır saldırabildiğin kadar Derebeyi! Devrik İl Başkanı… Kimin siyasi hesaplar uğruna herkesi kullandığını bilmeyen kaldı mı koca Aydın’da? Bizler susuyoruz. Susuyoruz çünkü parti terbiyemiz ve edebi bunu gerektiriyor. Siyasetle uğraşıyorsan önce bir aynaya bakacaksın, eleştiri yapmadan önce ve özeleştiri vereceksin örgütüne” ifadelerini kullandı.

• ‘SUS! ÖRGÜTÜN ÖNÜNDE FAZLA KÜÇÜLME!’

Süleyman Bülbül açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Eline aldım sazı, çağırdım basını mağdurum da mağdurum edebiyatı ile olmuyor politika! Basiretsizliğin yüzünden kaptan olamadığın gemide, önceleri yapılan doğru işleri (parti binası, araç) tek başına sahiplenip o süreçte görev alan yol arkadaşlarına fare diyebilecek kadar hırsı aklını! Bitirmiş bir devrik il başkanı. Eleştirdiğin Başkanı, beni kahvaltıya çağırdı artık bana başkan değil de başkanım diyor diye sevindirik olan bir devrik il başkanı! Didim ve Söke’de parti binalarının mülkiyetinin CHP’ye ait olduğunu bilmeyen ve Didim ve Söke’de parti binaları alacaktık diyen ve partiyi dahi tanımayan bir devrik il başkanı. Bir gün önce yönetimim düştü, devrildim diyerek şaka gibi mesaj geçen bir gün sonra görevimin başındayım diyen bir devrik il başkanı! Herkesle kavgalı olduğu kadar kendisiyle de kavgalı devrik bir il başkanı! Politika yapıyorsan bir seviyeye sahip olacaksın. Yoksa konuştuğun seviye nedeniyle kimse seni saymaz, önem vermez ve dediklerini dikkate almaz. İşte bu sebeple de senin dediklerini dikkate alan kimse yok. Artık sus! Sus ki daha fazla küçülme örgütün önünde. Son söz: Birileri gibi aynada kendi yüzüne bakamayacak ve doğruyu söylemeyecek kadar iftiracı olacağıma, ‘elma şekeri yalayan çocuğun saflığı ve temizliğinde’ olurum. Sevgi ve Saygılarımla”