Hurdalardan geçimini sağlayan Harun Bayındır, hurdacılığın dünya geleceğine yatırım yapan bir meslek olduğunu söylüyor.

  Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan, kaynakların az olduğu zamanlarda metal eşyaların eritilerek yeni metal eşyalar ve özellikle para haline dönüştürülmesiyle temelleri atılan geri dönüşüm ve buna bağlı hurdacılık mesleğini, Çine Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren Niğdeli Kardeşler Bayındır Ticaret’in sahibi Harun Bayındır ile konuştuk.

Aydın Efeler’de 3 yıl hurdacılık mesleği yapan Harun Bayındır (35), Fatih Bayındır (33) ve Faruk Bayındır (29) kardeşler, Çine’deki hurdacılık sektöründe bulunan boşluğu doldurmak üzere Çine’ye yerleşmiş. 3 kardeş Niğde Milli Eğitim Müdürlüğü’nden emekli Metin Bayındır’ın çocukları. Kardeşlerden en büyüğü Harun Bayındır, babasının hurdacılık mesleğini tam olarak yapmasa da iyi bildiğini, hurdacılık mesleğini kendileri bir baba mesleği olarak gördüklerini söylüyor. Harun Bayındır, ayrıca hurdacılık mesleğinde Niğde’nin Türkiye’de söz sahibi bir şehir olduğunu dile getiriyor.

Niğdeli Kardeşler Bayındır Ticaret’in sahibi Harun Bayındır, 2013’te almış olduğu geri dönüşüm belgesi ile bu işlerini genişlettiklerini belirtirken, hurdacıların bulundukları bölgenin bir nevi çevre temizliğini yaptıklarını bunun yanı sıra birçok faydası olduğunu söyledi. Bayındır, eski eşyaların geri dönüşümü ile dünyaya ekonomisine ve geleceğine çok büyük katkı sağlandığını eski eşyalara hurda denilip geçilmemesi gerektiğini vurguluyor. Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam, elektronik atıkların geri dönüşümünün mümkün olduğunu belirten Harun Bayındır, geri dönüşümün faydalarını şu sözleriyle anlatıyor:

"DÜNYA DÖNDÜKÇE HURDACILIK YAŞAYACAK"

“Hurdacılık mesleği yüzeysel olarak bakıldığında, evlerde geniş yer kaplayan işe yaramayan eşyaların ortamdan arındırılmasına yarayan bir meslek olarak görülebilir. Fakat hurdacılık sadece bu amaçla yapılan bir meslek değildir. Dünyada insanlar yaşadıkça var olabilecek bir meslek hurdacılık. Hurdacıların olmadığı geri dönüşümün yapılmadığı bir dünya düşünün. Her yerde eskiyen eşya birikintileri. Bunların çevreye verdiği görsel zararın yanı sıra toprağa yaydığı zehirler de var. Kağıdın geri dönüşümü olmadığını düşünürsek buda daha çok ağaç kesilmesi demektir. Geri dönüşüm ile tabii kaynaklarımızı daha bilinçli kullanabiliyoruz. İnsan nüfusunun her geçen gün artış gösterdiği dünyamızda olası karşılaşabileceğimiz enerji sıkıntılarını geri dönüşüm ile aşabiliriz. Geri dönüşüm sayesinde çöplük alanları da azalır. Ham maddenin üretilen bir eşya için daha çok elektrik tüketilir, geri dönüşüm ile bu elektrik tüketimi yarı yarıdan daha fazla bir miktarda azalma gösterir.

Benim işime zarar veren bir durum olsa da bugün ülkemizde bütün büyükşehir belediyeleri geri dönüşümü sağlamak için çaba sarf etmekte ve belirli noktaları geri dönüşüm kutuları koyarak insanları geri dönüşüme teşvik etmektedir. Geri dönüşümlü atıkların her gün toplanma zorunluluğu olmadığından her gün toplanması gereken atık miktarı azalır, bu atıkların daha düzenli toplanması sağlanır. “

“BİZ ZATEN ESKİCİYİZ”

Harun Bayındır ve kardeşleri meslekleri gereği antika eşyalara merak sarıyor. “Biz zaten eskiciyiz” diyen Fatih Bayındır, dükkânlarında antika ürünlerin bulunduğu rafta birçok dönemin gözdesi şimdilerin antikaları eşyalar olduğunu söyledi. Fatih Bayındır, insanın geleceği düşündüğü gibi geçmişini de unutmaması gerektiğine dikkati çekti.