KÖŞE YAZARLIĞINDA İKİNCİ ONUR GÜNÜM

KÖŞE YAZARLIĞINDA İKİNCİ ONUR GÜNÜM

2012 de “X LARGE AYDIN” adlı magazin dergisinde ki köşe yazımdan dolayı…Yılın en anlamlı ve içerikli köşe yazısı ödülü,AGC(Aydın Gazeteciler Cemiyeti)değerlendirme kurulunca benim köşe yazıma layık görülmüştü.

 

İkinci ödülümü 24 Temmuz günü düzenlenen “Merhum Şevket Altınayar” adına düzenlenen 2014 yılı en özel ödülleri sonucunda aldım.

Aşağıda siz okurlarıma tekrar hatırlatmak istediğim “Gazeteciliğinde Onuru Vardır” Başlıklı köşe yazım anlam ve içerik yönünden en iyi köşe yazısı seçilerek bana ikinci ödülümü kazanmama yol açtı.

Ödül seçici kurulunda yazımı ödüle layık bulan;

AGC Başkanı Suat Deniz’e,Aydın Valiliği Basın-yayın şube Müdürü Şükrü Söylevci’ye ADÜ İletişim Fakültesi Öğretim görevlilerine verdikleri karardan dolayı teşekkür ederim.

Önceki yazılarımda da değindiğim gibi;

Hiçbir maddi beklenti olmaksızın…

Sadece hobi ve yazı zevki açısından…

Toplumun bilgi ve düşüncelerine katkı sağlamaya yönelik…

Haberleri daha tarafsız ve açık olarak tartışmak amacı ile…

Kalemimi 2004 yılından bu yana değişik gazete köşelerinde kullanmaktayım.

Başta Eşim…

Çocuklarım ve kızım olarak kabullendiğim onların Eşleri…

Beraber Huzur ve Mutluluğu yaşadığım Aile ve dost ortamının bana verdiği destek ve katkı sayesinde başarılı ve yararlı yazılar yazdığımı bilmenizi isterim.

Ödül alan yazım;

Gazetecilik onurunu ve konumunu asla dikkate almayan…

Amaçları tamamen reyting ve menfaat sağlamaya yönelik olan…

Yaşamlarında Aile mevhumunun saygınlığını ve gizemini hiç yaşamamış…

Kısa süreli yaşamış olsalar da,kişilik zafiyetleri nedeni ile aile ortamının devamını sağlayamayan….

Gazeteci meslektaşları ile bir araya gelmekten kaçınan…

Gazeteci ismine layık olmayan kişileri hedef alan…

Ve….Seçici kurulunda benim görüş ve düşüncelerime katılarak ödüllendirdikleri yazımı siz okurlarıma tekrar hatırlatmak istiyorum. 

 

11721309_860753310644529_1360056103_n.jpg

İŞTE O KÖŞE YAZISI.....

GAZETECİLİĞİNDE BİR ONURU VARDIR!

 

Gazeteciliği meslek olarak kabul etmiş.

Bu kanalla geçimini sağlayan.

Bu meslek sayesinde kendisine çevre ve itibar kazandıran

Herkes.

Bu mesleğin onur ve saygınlığını düşünmek mecburiyetindedir.

Bir zamanlar.

Gazeteci meslektaşlar arasında onur ve şahsiyetlerini rencide edecek kişisel ağır hakaretler yayımlandı köşe yazılarında.

Cinsel sorunlarından tutun, ailesindeki bireylerin özel yaşantılarına dek ağır itham ve dedikodularda bulunuldu(!)

Aydın’ın saygın iş adamları aleyhinde, gerçek olmayan haberlere yer verildi.

“Ercan hava alanı” ifadesi kullanılarak, ailevi yaşantılarına gölge düşürülmek istendi siyasi amaç ve çıkarlar uğruna(!)

Aynı amaçlar doğrultusunda, eşlerin geçimsizlik yaşadıkları ve boşanacakları haberleri ile kamuoyu aldatılmaya çalışıldı ve ailenin mutluluklarına gölge düşürülmek istendi.

 Geçen hafta da Aydın kamuoyu iğrenç ve gerçek dışı haberle sarsıldı, aldatıldı!

Aydın’ın sevilen saygın bir iş adamının Belediye de bir bayana sarkıntılık ettiği

ve… Bu davranışından dolayı görevli olduğu Belediye binasına girme yasağı getirildiği haberi yayımlandı.

Olayın gerçek olmadığı çok aşikâr

Zira;

Ekonomik koşulları çok uygun olan bir kişinin, cinsel arzularını tatmin etmek için ulu orta yeri seçmesi kadar aptalca bir davranış olabilir mi?

Ki;

Görevli bulunduğu ve emrinde çalışan bir görevliyi seçmesi kadar budalaca bir tercihi de hiç olamaz!

Madalyonun diğer yüzüne gelelim;

Bu iş adamı bir aile Babası.

Eşinin bu olayı olgunlukla ve anlayışla eşine olan güvenden dolayı normal karşılayacağını düşünelim

ama;

Çocuklarına bunun gerçek dışı adi bir yalan olduğunu anlatabilir mi dersiniz?

Çocuklarının bunu anlayıp, normal karşılayacağı mümkün mü acaba?

O çocukların arkadaşlarına bunun açıklamasını yapmaları kolay mı?

Arkadaşlarının çocuklara bakış açısını,

çocukların arkadaşları karşısında ezikliğini ve utanç duygularını düşünebiliyor musunuz?

Tüm yalanlama beyanat ve haberlerine karşın, kamuoyunda iş adamı hakkında bazı kafaların”acaba mı”diye şüphelerinin olmayacağını garanti edebilir misiniz?

Aynı gazete de köşe yazan bazı basın ile ilişkili kişilerin;

FACE de”Basın açıklamaları tekzip değildir” yorumları ile sanki yapılan davranışı normal karşılamaları ise onların gerçek kişiliğini ortaya koymuştur.

O yorumu yapan kişiler; Kızları olduğunu ve kendileri hakkında böyle bir gerçek dışı haberin yayımlanması ile kızlarının toplum nazarında ki durumlarının ne olacağını acaba hiç düşündüler mi?

Babaları hakkında kafalarında soru işaretlerinin oluşmaması mümkün mü?

Gerçek dışı haber yaparken;

“Reyting” kazanma hevesinden önce, haberden doğacak ailevi sorunları dikkate almalarının daha büyük önem taşıdığı bilincinde olmalıdırlar(!)

Eğer,birazcık Gazetecilik onur ve şahsiyetleri varsa….!

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.