Nazilli’de 'Ruh Sağlığı Günü' kutlandı

Nazilli’de 'Ruh Sağlığı Günü' kutlandı

Nazilli Devlet Hastanesi ek hizmet binasında bulunan Ruh Sağlığı bölümünde Nazilli Toplum Sağlığı Müdürlüğü ve Nazilli Devlet Hastanesi işbirliği ile 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kutlandı.

Etkinliğe Nazilli Devlet Hastanesi Psikiyatri uzmanı Dr. Fahrettin Ülkeroğlu, Dr. Şeniz Karademir, Dr. Eda Kolay, Dr. Tümay Ünal Saygın, Dr. İnci Çelikbaş ve Aydın Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Fevzi Baz ile Nazilli Devlet Hastanesi Baştabip Yardımcısı Osman Köksal ve sağlık görevlileri katıldı. Ruh Sağlığının genel bir tanımını yapmanın oldukça güç olduğunu ifade eden Nazilli Devlet Hastanesi yöneticisi Dr. Nail Ündağ: “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, Ruh Sağlığı Federasyonun bir projesi olarak 1992 yılında doğmuş ve o tarihten itibaren ülkemizde kutlanılmaktadır. Çıkış noktası olarak ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumdaki farkındalık ve anlaşırlığını yansıtmak olarak özetlenebilir. Genel olarak baktığımızda insan vücudu bir bütündür ve sağlık bu anlamda sıhhatli olmanın yanı sıra ruhsal ve bedensel iyilik-esenlik hali olarak tarif edilebilir. Sağlığımızı korumanın ve sağlıklı yaşamın koşullarından biri ve belki de en önemlisi ruhsal sağlığımızı korumaktan geçer. Ruh Sağlığının genel bir tanımını yapmak oldukça güçtür ancak, kişinin kendisinin toplumda bir uyum ve denge içinde olması halidir diyebiliriz” dedi. Bazı hastalıkların ruh sağlığına etkisi bulunduğuna işaret eden Üstündağ, "Dünyada en çok yeti yitimine neden olan 10 hastalık da; Depresyon, Demir eksikliği anemisi (Kansızlık), Düşme ve ev kazaları, Alkol kullanımı, Kronik kısıtlayıcı akciğer hastalığı, Bipolar bozukluk, Doğumsal Anomaliler, Osteoartritis, Şizofreni ve Obsesif kompülsif bozukluk olarak belirlenmiştir. Ülkemizin ve toplumumuzun büyük çoğunluğunun içinde bulunduğu aile ortamı, doğal ortamın düzensizlikleri, yaşamın zorlukları ve ekonomik ve bir dizi sosyal sorunlar ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. İşte bu noktada alınması gereken önlemlerin başında tüm yaşanan olumsuzlukların giderecek sosyal alışmalar, klinik araştırma sağlıklı yaşamın koşulunu sağlayıcı düzenlemeler önem kazanmaktadır. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan savaşlar, doğal afetler ve siyasi çekişmelerde ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu anlamda; Aile içi şiddetin önlenmesi, Alkol (sigara) ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan faktörlerle etkin mücadele, Çocuk istismarının önlenmesi, Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, Stresli ve elverişsiz çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi bir dizi olumsuzlukların giderilmesi için çalışmalar yapılarak sorunların kaynağından başlayarak atılacak adımlar ve bu noktada yapılması gerekenlerin ivedilikle ele alınması kaçınılmazdır. Sonuç olarak ruhsal bozukluklarımızın temelinde yaşam güçlüğüne bağlı olarak maddi ve manevi sıkıntıların artması ve stresin yaşamımızın bir parçası olarak hayatiyetini devam ettirebilmesinin öne geçilebilmesi için etkin önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Kişinin bu gibi durumları önemseyerek başta bunun bir ‘hastalık’ olduğunun farkına vararak doktorundan yardım istemesi ile tedavi sürecine gidilmesi gerekir. Toplum olarak da bunun çok önemli olduğunu bilmeliyiz” dedi. Konuşmaların ardından tedavi gören hastalarla sohbet edilirken, Toplum Ruh Sağlığı Merkezince tedavi gören hastalarla birlikte yapılan sosyal etkinlik projeleri sergi eşliğinde tanıtıldı.

iha-20131011aw000886-1-t.jpg

iha-20131011aw000886-2-t.jpg

iha-20131011aw000886-3-t.jpg

iha-20131011aw000886-4-t.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.