Prof. Dr. Sabiha Paktuna “Anaokuluna yeni başlayan çocuk arkadaşlarıyla uyum gösteremiyorsa buna öncelikle öğretmen müdahale eder. Onu oyunların içine sokmaya çalışır. Oyunların içerisinde rol verir. Çocuğu aktif hale getirmeye çalışır. Buna rağmen çocuk uyum problemi yaşıyorsa devreye anaokulunun psikoloğu girmelidir. Anne baba da öğretmenle koordineli bir şekilde çalışmalıdır. Yani öğretmen ve anne baba ayrı davranışlar sergilememeli. İki taraf da aynı yaklaşımı sergilediği takdirde çocuk bunun olumlu bir davranış olduğunu anlayacak ve uygulamaya başlayacaktır” şeklinde konuştu.Paktuna, Anneler kendine güvenen bir çocuk yetiştirmek için neler yapmalı? Anne çocuğuyla nasıl iletişim kurmalı? İyi anne kime denir? Türkiye’de annelerin en sık yaptığı hatalar nelerdir? Anneler çocuklarındaki yetenekleri nasıl fark edebilir? Annenin çocuğuna ayırdığı zamanın süresi mi kalitesi mi önemli? Başlıkları hakkında da açıklamalar yaparak, “Çocuğun kendine güvenebilmesi için önce başkalarına güvenmesi gerekir. Başkasına güven 0-3 yaş arasında kazanılır. 0-3 yaşta ağlatılmadan büyüyen çocuklarda başkasına güven gelişir. Çocuğun kendine güvenebilmesi için kendi cinselliğinden hoşnut olması gerekir. Bu da 4. yaşta gelişir. Bunun için de anne ve baba sevgili rolü oynayarak ona rol model olmalıdır. Anne ve baba arasındaki bağırış, çağrışların çocuğu en çok etkilediği dönem 4 yaşındaki cinsel kimliği gelişmekte olan çocuktur. Çocuğun girişimci olabilmesi için oyuncakları ve oynamasının serbest bırakılması gerekir. 6-11 yaş aralığında çocuğun yarışabilmesi gerekir. Bunun için de diğer arkadaşlarının arasında bulunmalıdır. Annelerin yapması gerekenler ise 0-3 yaş arasında çocuğun başkalarına güvenmesini sağlamalıdır. Anne eşiyle birlikte 4 yaşındaki çocuğa sevgili rolü oynayarak rol model olmalı ve cinsel kimliğinin gelişmesine olanak sağlamalıdır. Yaşıtlarıyla ve diğer çocuklarla birlikte olmasına olanak sağlamalıdır. Oyun ve oyuncaklarla girişimciliğinin açığa çıkarılmasına izin vermelidir. 6-11 yaş arasında çocuğun yarışabilmesine olanak sağlamalıdır” dedi.Yaklaşık 2 saat süren programında katılımcıların sorularına da cevap veren Paktuna Nazilli’ye ilk defa geldiğini, gördüğü her yüzün sıcak bir ifade taşıdığını, büyükşehirlerden çok daha farlı olan Nazilli’nin bu özelliğini korumasını önemle rica ederek “artık büyükşehirlerde neredeyse her insan anti depresanlar ile yaşıyor. Şehrinizin kıymetini bilin” ifadelerini kullandı. Paktuna program sonunda kitaplarını sevenleri için imzalarken 6. Kültür Sanat ve Edebiyat Festivaline katılarak verdiği değerli bilgiler için teşekkür eden Sosyal İşler Müdürü Fatih Demir, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık adına Nazilli Belediyesi tarafından hazırlanan uzun yaşam paketini bir buket çiçeği takdim etti