Biz, Aydınlılar olarak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’na minnettarız.

Sayın Başkan teşekkürler…

Evimize yıllardır portakal girmezdi. Ayda bir ikiyüzelli gram alırdık, çocuklarımız bayram ederdi.

Portakal suyu partileri verir olduk sayenizde!

Üreticilerimiz de çok memnun bu işten...

Hatta Özlem Çerçioğlu’nun portakal satın alıp halka dağıtma şovunun ardından portakal ihracatçıları Aydın’a akın eder olmuş, fabrikalar ve ihracat birlikleri kuracaklarmış.

Mış.. Mış.. Mış..

Nasıl gelişti bu portakal hikayesi?

Atça Toptancı Halinde yıllardır Hal Müdürlüğü yapmış bir abimiz Özlem hanıma; "Sayın Başkan, üreticimizin sorunlarını size izah etmek istiyorum. (Dikkat edin üreticilerimizin sorunlarını diyor) Çiftçimiz yıllardır perişan, yıllardır mağdur. Şu görmüş olduğunuz portakal on yıl önce 60 kuruştu, 70 kuruştu. Bugün 35 kuruş 40 kuruş ve satılmıyor" diyor.

Bunun üzerine Sayın Başkan; "Atça’dan 32 ton, Kuyucak’tan 20 ton portakal satın alıp çocuklarımıza C vitamini eksikliğini gidermek için dağıtacağız" diyor.

Burada güzel olan tek şey şu:

Sayın Çerçioğlu o gün ziyaret ettiği haldeki portakalları satın alıp, halcilerin gönlünü alması ve Aydın Büyükşehir sınırları içinde yaşayan vatandaşlara dağıtmasıdır.

Gelelim bu olayı davul zurnalarla kutlayanların dinlediği zurnanın zırt dediği yere...

Yani çiftçinin sorunlarına, çözüm yok, öneri yok!

Yerli toptancıların sorunlarına, çözüm yok, öneri yok!

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki sorumluluklarına çözüm yok, öneri yok!

Şov çok, reklam çok…

Çiftçinin sorunları arz ediliyor sayın Başkana...

Sayın Başkan da sorunları arz ediyor kameralara...

Çözümü soran gazeteciye de, "Bizim fabrikalar kuracak gücümüz yok, biz daha yeni ekmek fabrikası kurduk" diyor.

Sonuç yok, günü kurtarmak var, çözüm yok!

Burada günü kurtarmak çözüm değildir.

Hem de öyle belediyenin bütçesinden bir miktar portakalı köylerde dağıtmak hiç değildir.

Bu  konuda birçok üreticiyle konuştum.

Üreticiler biz bu işten bir şey anlayamadık diyorlar.

Üreticilerin ortak düşüncesi şu:

"Eğer üreticilerimizin sorunlarını halka portakal dağıtmak çözecekse, üreticiler olarak bizler de dağıtalım hem de elimizde o kadar çok var ki, sadece Aydın’a değil tüm Türkiye'ye dağıtalım" diyorlar.

Bu iş için yaz boyunca terlemiş iyi ürün yetiştirebilmek adına yüzüne sıçrayan çamura aldırmadan çalışmış olan çiftçi bunu görebiliyor.

Çözüm bulmak elbette yatırımcıların işidir ancak, belediyelerin görevi, yatırımcıları şehre getirmektir. Birlikler kurulmasına teşvik etmektir. İhracatçıların yolunu açmak için gerek yurt içlerinde gerekse yurt dışlarındaki fuarlara bizzat katılıp şehri marka haline dönüştürmektir.

Günü kurtarmak, haber olmak, şov yapmak değildir. Bu yaptıklarınızı yapmak, bahçede bu portakalın çalısının çizdiği eli ve o öpülesi ellerdeki nasırları görememektir.

Tekrar söylüyorum Sayın Başkan Özlem Çerçioğlu...

Temsilcisi olduğunuz belediye bütçesinden satın aldığınız portakallar mutlaka birçok vatandaşın kursağına gitti. Bunun için gerçekten sizlere bir basın mensubu, bir eğitimci, bir vatandaş ve bir baba olarak çok teşekkür ediyorum.

Ancak tek çare kalıcı çözümler üretebilmektir.

Birlikte şüphesiz.

Saygılarımla…