Prof. Dr. İsmet Emre: "Facebook İle İç Dünyamızı Satılığa Çıkardık"

Prof. Dr. İsmet Emre: "Facebook İle İç Dünyamızı Satılığa Çıkardık"

Bartın Üniversitesi’nde Edebiyat Kulübü tarafından düzenlenen ’Postmodern Bir Dünyada Yaşamak’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. İsmet Emre, “Postmodernizmle birlikte kullanmaya başladığımız Facebo...

Bartın Üniversitesi’nde Edebiyat Kulübü tarafından düzenlenen ’Postmodern Bir Dünyada Yaşamak’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. İsmet Emre, “Postmodernizmle birlikte kullanmaya başladığımız Facebook ile iç dünyamızı satılığa çıkardık” dedi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Emre, Bartın Üniversitesi Konferans Salonu’nda ’Postmodern Bir Dünyada Yaşamak’ konulu konferans verdi. Dünyanın geçtiğimiz yıllarda çeşitli evrelerden geçtiğini belirten Emre yaptığı konuşmada, postmodernizmin insanlığın geldiği son evre olduğunu söyledi.

Emre, “Postmodernizimle birlikte çiçekler asfaltın altında kaldı. Yaşamak için modernitenin kıyılarına kaçmak zorunda kaldık ve özümüzden koptuk. Karşıtlıklar ortadan kalktı ve aynılaşma kaçınılmaz oldu. Aynılaşma ise yok olmaktır” dedi.

“GÖRÜNTÜ EGEMEN BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ”

Prof. Dr. İsmet Emre, geçmiş ile günümüz arasında farklılıklara da dikkat çekerek şöyle konuştu: “Klasik dönemde kadın ya da erkek sorulmadığı sürece kendilerini anlatmaz. Modern dönemde mümkün olduğu kadar iç dünyanın keşfine çıkarız. Ancak postmodern dönemde, yani günümüzde Facebook üzerinden doğrudan doğruya iç dünyamızı satıyoruz. Herkes, iç dünyasını görüntü eşliğinde başkasının önüne açıyor. 30-40 yıl önce sokakta biri fotoğrafınızı çekse facia olurdu. Şimdi ise Facebook’a fotoğraf koydunuz mu, beğenmeyen olursa facia olur.”

“SOSYAL MEDYAYLA ÖZLEMEK TEDAVÜLDEN KALKTI”

Teknolojinin geldiği son nokta ile duyguların değişip, dönüştüğünü de kaydeden Emre, şöyle devam etti: “Bundan 100 yıl önce köyünde çok sevdiği kişiden uzakta olan biri sadece mektup üzerinden iletişim kurabiliyordu. Özlenen kişi mektuptaki yazılardan bir bilinç süreciyle yeniden o kişiyi oluşturuyordu. Şimdi ise dakikalar sonra özlediği birine ulaşabilen insanlar var. Zihinsel süreç neredeyse yok. 100 yıl önceyle şimdinin özlemi arasında büyük fark var. Eskiden ayrılık ve özlem sevgiyi pekiştirici bir öğeye dönüşüyordu. Günümüzde ise ’özlem’ tedavülden kalktı. Çünkü özlemimizi en kötü ihtimalle birkaç saat içerisinde giderebiliyoruz.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.