Enver Paşa komutasındaki 90 bin Türk askerinin Sarıkamış Allahuekber Dağları’ndaki Rus birliklerine yaptıkları kuşatma esnasında donarak şehit düşmelerinin 100. Yıl dönümü şehitler anıtı önünde Nazilli Belediyesi ve Türk Ocakları Nazilli Şubesi tarafından düzenlenen tören ile anıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından çok sayıda davetlinin katıldığı anma töreninde kar altında soğuktan donan asker temsili olarak canlandırılırken yokluk içinde cephelerde savaşan Türk askerinin yediği yağsız tuzsuz un ve su karışımından içine kavrulmuş buğday yada kemik haline gelmiş ekmekler ile katık yapılmış çorba davetlilere ikram edildi.

Osmanlı Devletinin, Almanya ile yapılan antlaşmanın ardından 1. Dünya Savaşına girmek zorunda kaldığını ve Balkan Savaşından yeni çıkmış olması ve yeterli hazırlıkları yapma imkânı ve zamanı olmadığından savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını ifade ederek bir basın açıklaması yapan Türk Ocakları Nazilli Şubesi Başkanı Ahmet Çekim, “Sarıkamış Kuşatma Harekâtı düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan başarılı bir plandı. Ancak stratejinin faktörlerinden olan zaman ve iklim şartları iyi değerlendirilmediği için bu sonuç kaçınılmaz olmuştur. Savaşın en hazin kısmı ise; Osmanlı kayıtlarının birçoğunun Ruslar ile yapılan çarpışmalarla değil de ağır soğuk hava şartları yüzünden çok sayıda askerimizin şehit olmasıdır. Sarıkamış Harekâtı, düşmanın silahı yerine, gökten kurşun olup yağan karın ve bir bıçak kadar keskin ayazın dağladığı sinelerini vatana siper eden, sevdikleri yerine soğuk vatan toprağına sarılıp kefen olarak bembeyaz karlara bürünen ve tarihe, vatana adanmışlık abidesi olarak geçen kahraman Mehmetçiklerin yazdığı ölümsüzlük destanıdır. Sarıkamış Harekâtı’nda, kara savaşları sırasında cephede kahramanca mücadele eden on binlerce Mehmetçiğin yanı sıra, onlara ikmal malzemesi yetiştirmek için yola çıkan ve Karadeniz’ de batırılan gemilerin fedakâr personelinin de şahadet mertebesine eriştiğini ve memleketin dört bir yanından koşup gelen bu yağız delikanlılar, bütün şartların aleyhlerine olduğunu, attıkları her adımın kendilerini ölüme biraz daha yaklaştırdığını bilmelerine ve hissetmelerine rağmen, tereddüt etmeden son nefeslerine kadar mücadele etmişler, şehit olmuşlar ve aziz hatıralarıyla yüce milletimizin engin gönlünde hak ettikleri yeri almışlardı. Nitekim Türk kuvvetlerinin büyük kısmı soğuk ve tipi yüzünden donarak şehit düştü. Sarıkamış Harekatı Türk Milletinin vatanı ve kutsal varlıkları uğruna neler yapabileceğinin delilidir. Atalarımız bağımsızlık, ulvi değerleri uğruna, canlarını, mallarını her zaman ortaya koymuş din, vatan, namus için canlarını feda etmiştir. Sarıkamış’ta her mevsim açan kardelenlere dönüşen aziz şehitlerimizin, muharebe ettikleri düşmanın bile takdirini kazanacak ölçüde üstün bir cesaret ve feragat örneği sergileyerek yazdıkları kahramanlık destanı, acı ama gurur veren bir ders olarak hafızalarımızda yer almaktadır. Emre itaat ve vazifeye sadakat duygularıyla ölümü hiçe sayan bu kahramanlar, nesiller boyu saygı ve minnet duygularıyla hatırlanmaya devam edecektir. Kahraman aziz şehitlerimizin hatıralarının yaşatılmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak bizlerin görevidir” ifadelerini kullandı.

"ATATÜRK'ÜN BİZE EMANET ETTİĞİ TOPRAKLARA SAHİP ÇIKMALIYIZ"

Üç kıtayı fetheden necip bir milletin çocukları olmaktan onur duyduğunu belirten Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık Sarıkamış Şehitlerini anma programında Sarıkamış'ın Türk toplumunun her kesimini derinden etkileyen acı bir hatıra olduğunu ifade etti. İnsanını yaşat ki devlet yaşasın, Yaratılana hoş gör Yaratan’ dan ötürü nükleri ile atasından aldıklarını bu güne kadar getiren bir millet olarak her kesin diline dinine inancına yaşayışına saygı duyan bir millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde vatan için her koşulda çalışmak durumunda olmak gerektiğini vurgulayan Başkan Alıcık, “İşimiz insanları katletmek olsaydı bugün bu coğrafyanın hiçbir yerinde insanın yaşaması olanaksız olurdu. Bizler Allahın nizamı duyarak herkesin dinine diline inancına yaşayışına karışmayan yüce bir milletin fertleri olmanın gururunu duyuyoruz. Sarıkamış harekatına baktığımızda Enver Paşa nezaretindeki Türk askerinin vatanına milletine olan itaatini görüyoruz. 1914 tarihinde Aralık ayında başlayan Sarıkamış Harekatı, bizlere her türlü yokluk ve yetersizlik içinde Mehmetçiğin vatanı için her koşulda mücadeleye hazır olduğunu göstermiştir. Bizler bu milletin evlatları olarak Atatürk ‘ün bize emanet ettiği 780 bin metre karelik Türk toprağına sımsıkı tutunup sahip çıkmalıyız. Bu millet bu toprakları kolay kazanmadı. Birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Kucaklaşmamız gerekiyor Alevisiyle, Sunnisiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle geçmişte olduğu gibi bu günde bir olmalıyız, tek vücut olmalıyız. Bu toprağın ana parçası Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Dalları ne olursa olsun ulu bir çınarı düşünün. Ulu çınar Türkiye Cumhuriyeti Devleti dallarında hepimiz varız. Ancak o dallar kurumaya başladığı zaman ağacın gölgesinde kurumaya başlayacaktır” dedi.

Bütün dünya Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir şekilde yok etmeye çalıştığını, Hıristiyan dünyasının dün haçlı seferlerinde yaptığı gibi bugün de farklı kültürel faaliyetler ile ekonomik provokatörlük ile yine haçlı seferleri yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Alıcık, “Bizler dün olduğu gibi bu günde bu ülkeye sahip çıkarak çocuklarımıza gururla onurla ve umutla yaşayabilecekleri bir vatan toprağı bırakmak için var gücümüzle çalışmalı, anasına babasına vatanına milletine hayırlı evlatlar yetiştirmeliyiz. Atalarımızın bizlere miras bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti Devletini ilelebet payidar kalması için, birlik ve beraberlik içinde tek yürek olmalıyız. Bu vesileyle Sarıkamış’ta ve yurdun her köşesinde kahramanlık örneği göstererek adını tarihe yazdıran tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor şükran ve minnetle anıyorum. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun” şeklinde konuştu.