Kamu yönetimini okuyup “vali” olmak istediğini ancak 4 yıllık İşletme Fakultesi'ni kazandığını belirten genç kız, KPSS'ye girip engelli kadrosundan kamu görevlisi olmayı hedeflediğini söyledi.

KAHRAMANI AŞKIN GÜNEŞ
Buharkent’te yaşayan Neşe-Mehmet Kara çiftinin doğuştan bedensel engelli kızları Serpil Kara'nın çocukluğu, yıllarca devam eden tedavi süreci ile geçti. Sonunda hayata küsmeden, bedensel engelli olarak yaşamı kabullenen, bu arada anne babasının yardımı ile okuma yazma öğrenen Serpil Kara, 6 yıl önce Buharkent Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı engellilere yönelik takı kursuna katıldı.
O dönem Buharkent Halk Eğitim Müdürü olan, bugün Karacasu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini sürdüren Aşkın Güneş, kursa katılan Serpil’in öğrenmeye açık, azimli bir genç kız olduğunu fark etti ve açıktan ilkokul diploması alabileceğini söyledi. Müdür Güneş’in teşviki ile 'okuma' fikrini benimseyen Serpil Kara, açık öğretim yöntemi ile ilkokula kaydoldu ve 5 ayda ilkokul diplomasını aldı.

HAYAL BİLE EDEMEZDİ
Okula kaydını yaptırdığında 20 yaşında olan Serpil Kara, zeki ve çalışkanlığı sayesinde öğrenimini sürdürdü. Yine açıktan devam ederek 10 ayda ortaokulu, 3,5 yılda liseyi bitirdi. Okudukça kendisine güveni daha da artan Serpil, bu yıl girdiği üniversite sınavında ikinci tercihi olarak Eskişehir Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni kazandı.

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ AİLESİ OLDU
Öncelikli hedefinin 'Kamu Yönetimi' okuyup vali olmak olduğunu ancak ilk tercihi yerine ikinci tercihini kazandığını söyleyen Serpi Kara, ''Bundan sonra KPSS'ye girip engelli kadrosundan kamuda çalışmak istiyorum. Benim en büyük destekçim ailem oldu. Onların desteği olmasa asla hayallerimi gerçeğe dönüştüremezdim. Bu arada beni okumaya yönlendiren Milli Eğitim Müdürü Aşkın Güneş’e de çok teşekkür ediyorum'' dedi.

6 YILDA ÜNİVERSİTEYE GİRDİ
Altı yılda ilkokul, orta ve lise diplomasını aldıktan sonra üniversite kapısını açan Serpil Kara, “Azmin elinden hiçbir şey kurtulamayacağını göstermiş oldum. Ben başardıysam herkes başarabilir. Benim en büyük destekçim ailemdi. Ailelerin de çocuklarına sahip çıkması lazım. Tek başına başarılacak bir şey değil. Bana okuma yazmayı annem, babam öğretti. Okuyup yazabiliyordum ama bir gün üniversiteye gideceğimi aklımın köşesinden bile geçirmiyordum. Hayallerimi sınırlı tutuyordum. Aşkın Güneş müdürüm sayesinde hayata bakışım, hayallerim değişti, ufkum genişledi” diye konuştu.