Soğuk havalardan en çok etkilenen romatizmal hastalıkların başında, kireçlenmenin geldiğini belirten Dr. Taş, kireçlenmenin tipik olarak diz, kalça, el ve omurgaları etkilediğini söyledi. Dr. Taş, “Havaların soğumasıyla oluşan basınç değişikliklerini hasta eklemlerinde hisseder ve yağmur yağmadan günler önce dizde ağrı, sızı şikayetleri başlar. Soğuk hava, yüksek basınç, nem hastaların şikayetlerini artırır. Bu duruma kadınlar daha duyarlıdır. Soğuk havalar ve basınç, nem oranının yüksek olduğu yerlerde eklem içinde bulunan kayganlaştırıcı sıvının akışkanlığı ve dağılımı değişir. Bu da ağrıların artmasına neden olur. Ancak bu durum romatizmaya sebep olmaz veya tek başına romatizmayı düşündürmez” dedi.

SAĞLIKLI İNSANLARDA DA AĞRI GÖRÜLEBİLİYOR

Soğuk havalarda, yüksek basınç ve nem nedeniyle oluşan şikayetlerin tamamen sağlıklı bireylerde de görülebileceğine dikkat çeken Dr. Taş, “Bu gibi durumlarda ağrıları artan hastalar kendilerini iyi hissedecek şekilde iyi ısıtılmış ortamda bulunmalı. Dışarıda özellikle eldiven, atkı ile el eklemlerini ve boyun omurlarını soğuktan korumalı, ayakkabı seçiminde yumuşak tabanlı, ayağın ortopedik aksını bozmayan ayakkabılar tercih edilmelidir. Kışın artan eklem ağrılarının tedavisi ağrıya neden olan hastalığa göre değişir. Eğer ağrının nedeni kireçlenme ise dinlenmek, kilo vermek, bazen sıcak bazen de soğuk uygulama yapmak, anti romatizmal ilaçlar, fizik tedavi ve egzersiz geçerli yöntemlerdir. Ağır romatizmal hastalıklarda ilaç tedavisi önceliklidir. Ağrıların bunlardan hangisinden kaynaklandığının ayrımını bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı rahatlıkla yapabilir. Bu nedenle bu yakınmaları olan hastaların FTR polikliniğine başvurmaları gerekir” diye konuştu.