Sözde şehirli özde köylüler!

Sözde şehirli özde köylüler!

Aydın'ın büyükşehir olmasıyla mahalleye dönüşen köylerin yaşlıları, şehirli olmaya alışamadı.

Heredot’un ‘Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer’ Evliya Çelebi’nin ise ‘Dağlarından yağ, ovalarından bal akar’ dediği Aydın’da köylüler mahalleli sıfatı alsalar da köylü kimliklerinden vazgeçecek gibi görünmüyor. Köy hayatının sıkıntıları ve eksikliklerini omuzlarında taşıyan köylüler, genç nesillerini düşünerek bir an önce kanalizasyon yapılması ve yolların düzeltilmesini istiyor.

Göç veren yerleşim yerleri haline gelmiş, yavaş yavaş şehirlerin yozlaşmasıyla ortadan silinmeye başlayan doğayla iç içe olan, şehir yaşantısının etkisi altında kalmasına rağmen halen imece usulünün yaşatıldığı, temiz, yürekli, bir o kadar da çileli, birbirine yabancılaşmayan birçok insanı içerisinde barındıran Aydın’ın köyleri Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüşse de kendini köylü bilen vatandaşlar köy yaşantılarına devam ediyor. Şehirli olmayı hiç aklından geçirmeyen köylüyor, şehrin yoğun yaşantısından bıkan ve huzur arayan insanları da doğal yaşantılarına davet ediyor.

“BİZ KÖY BİLİRİZ, MAHALLE BİLMEYİZ”

Ünlüce Ovası’nda yaşayan Arif İçen (72), köy hayatı ile şehir hayatını karşılaştırdı. Hayat şartları çok zor olmasına rağmen havası temiz, sağlıklı bir ortam olduğu için köylerin yine en iyi yaşam yerleri olduğunu söyleyen İçen, “Köyde yaşıyorsan, ayağın çamur olacak, işleyeceksin, ekecek, biçeceksin, rezilliğine katlanacaksın” dedi.

Sebze türü her şeyi yetiştirdiklerini ve yiyebileceğinin fazlasının yetiştiğini söyleyen İçen, şehirlerde en büyük imkanın devlet hastanelerini içerisinde barındırması olduğunu belirtirken, bir de köylerdeki okulların kapatılmasıyla eğitimin ilçelerde yapılmasına değindi. İçen, “Bizler köylü doğduk, köylü göçeceğiz. Köylerin ismi bundan 20 sene önce değişmişti, ama biz hala o köyleri eski adları ile anarız. Şimdi bizden sonraki nesil buraları mahalle, olarak tanır, ama biz mahalle görmeyiz” diye konuştu.

“MUHTARA SÖYLERDİK, HİZMET GELİRDİ”

Kahraman Mahallesi’nde yaşayan Arif Altındağ (60), “Köylerimiz mahalle olmasa iyiydi. Buralar belediyeye bağlandı. Belediye yetişemiyor, olmuyor. Bir sıkıntımız oluyor, hizmet hemen gelmiyor. Eskiden daha iyiydi. Muhtara söylerdik, acilen çaresine bakılırdı. Hadi buralar ilçe merkezine yakın yerler, mahalle oldu. 30 kilometre uzaklıktaki dağın tepesindeki köyleri de mahalle yapıp oturdular. Madem mahalle olduk, farkını hizmet olarak görmek istiyoruz. Kanalizasyon yapılsın, yollar düzeltilsin. Köylerden şehre göçün engellenmesi için çalışmalar yürütülsün” dedi.

“ŞEHİRLİLER KÖYE GÖÇ ETSİN”

Arif Altındağ’ın eşi Yüksel Altındağ (53) ise şehirlileri köylerine davet ederek, şunları söyledi:

“Benim ne işim var apartmanların arasında, hava almaz, rüzgâr esmez. Şehirliler köylere gelsin. Köy insanı ekmeğine varıncaya kadar kendisi yapar. Köy kadınları şehirli erkeklerden daha çalışkandır. Eski köy kadınları sabah hayvanlarla uğraşır, evin işlerine bakar, tarlaya çalışmaya giderlerdi. Eski yaşantılardan yaşantı kalmadı. Yeni nesil teknoloji geliştikçe özünden uzaklaşır oldu. Artık, gençler şehirlilere özendi. Hiçbiri tarlada çalışmak istemiyor. Kızlar evlenecekleri oğlanlara şehirde yaşayalım diye diretiyor. Ben köy yaşantımdan çok memnunum. Şehirlerde insanda ne huzur kalıyor, ne mutluluk. Sürekli koşuşturmaca var oralarda. Yolda giderken bile insanın gürültüden başına ağrılar giriyor.” 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.