TEŞEKKÜRLER BEŞİKT'AŞK'

Bu bir zaferdir…

Zaferin de ilk şartı cesarettir.

Mustafa Kemal Atatürk der ki;

“Zafer ‘Zafer Benimdir’ diyebilenlerin;

Başarı, ‘Başaracağım’ diye başlayanın ve ‘Başardım’ diyebilenlerindir...”

Zorluklar ne kadar büyükse, başarı da o denli kıymetli olur.

Çanakkale Zaferi, dünyaya karşı kazanılmış, yüreğin maddeye üstünlüğüdür.

Çanakkale Zaferi, bizim onurumuzdur, inanmışlığımızdır, çocuklarımıza her daim anlatacağımız bir ibrettir.

* * *

BEŞİKTAŞ;

1903 yılında semtin esnafları tarafından çocuklarının ve kendilerinin spor yapmaları için kurulmuş değerli bir kulüptür.

Günümüzde  efsane olmuş, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında sayısız başarılara imza atmış 'ÇARŞI' taraftar gurubu ile özdeşleşmiş bir gurur kaynağımızdır.

Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi’nde rakibi İngilizlerin köklü kulübü Liverpool oldu.

Kuralar çekildiğinde korkmuştuk, daha önce hezimete uğradığımız bir takımla eşleşmiştik. Ancak bu korku birdenbire zafere olan inanmışlığa dönüştü.

İlk maçta şanssız bir penaltı gölüyle deplasmanda yenildiğimiz Liverpool, İstanbul’da konuğumuzdu artık...

İstanbul’dan, Anadolu’dan ve Avrupa ülkelerinden gelen 63 bin 324 inanmış taraftar Olimpiyat Stadı'nda sesleri kısılana kadar Beşiktaş’ı destekliyordu.

Maçın başından beri üstün oynayan Beşiktaş, Tolgay’ın müthiş golüyle pençelerini daha iyi hissettiriyordu İngiliz rakibine...

Maçın bitimine çok az bir süre kala Demba Ba topu kale direğine nişanlıyor, maç uzatmalara gidiyordu.

Uzatma dakikalarında da gol olmayınca turu geçen tarafı penaltı atışları belirleyecekti.

Yedi oyuncunun Slevan Biliç’e ‘Çok iyi hissediyorum penaltı kullanabilirim’ demeleri zafer perdelerini aralıyor gibiydi.

Vurduğumuz gol oluyordu...

Son penaltıda kaleyi ıskalayan İngilizler, Seyit Onbaşı’nın Çanakkale’de boğazın derin sularına gömdüğü İngiliz Oceon Gemişi gibi Olimpiyat Stadı'na gömülüyordu.

Türkiye uyumadı tüm gece..

Zaferlere, sevinçlere o kadar acıkmıştık ki son günlerde...

Herkeste bir öfke, bir kibir...

Meclis kavgaları içimizi bunaltmıştı...

Özgecanlar, Fıratlar, şehit olan pilotlar yasa boğmuştu hepimizi...

Herkes kutuplaşmış, nefret edilen dil, din, ırk ayrımlarını konuşur olmuştu millet...

Teşekkürler BEŞİKTAŞIM...

Sevgiyi yazdın dün gece kalplere, birlikteliği öğrettin zor günlerimizde bize...

Mutluluk, sevinmek bizim de hakkımız...

Hakkımızı hissettirdin bize...

Kornalar, yolumdan çekil, hadi yürü artık diye çalınmadı dün gece...

Dün gece trafik çile gelmedi hiç kimseye...

Zafer kutlamalarıydı onlar, zafer meydanlarıydı yollar...

Yollarda duruldu, söylendi şarkılar, oynandı zeybekler, horonlar, halaylar...

Teşekkürler BEŞİKTAŞIM...

Zoru başardığın için...

Asla yalnız yürümeyeceksin sloganlarıyla İstanbul’a gelen İngilizleri buzdan heykele dönüştürdüğün için...

Teşekkürler BEŞİKTAŞIM...

Bize tekrar Çanakkale Zaferi'ni hatırlattığın için...

Kadın, erkek, genç, yaşlı herkese bu gururu tattırdığın için...

Teşekkürler BEŞİKTAŞIM...

Çocuklarımız sabah uyandıklarında ‘Ben bugün Siyah-Beyaz giyineceğim’ dediklerinden...

Sabah haberleri sunucuların yayına Siyah-Beyaz formalarla, atkılarla çıktıklarından...

Ben gururlandım..

Sen de GURURLAN BEŞİKTAŞIM...

Teşekkürler... Teşekkürler... Teşekkürler...

Saygılarımla…

senol-babacan-(1).jpg

senol-babacan-(2).jpg

senol-babacan-(3).jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.