Manşet Gazetesi muhabiri Mustafa Çelik'in haberine göre, Nazilli’de geçtiğimiz yıl oğlu Mustafa Baytok tarafından darp edilmiş olarak ölü bulunan Ayşe Baytok’un davası görülmeye başlandı. Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Nazilli E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık Mustafa Baytok hazır bulunduruldu.
Duruşmaya Mustafa Baytok’un annesini öldürdüklerini iddia ettiği J.K. ve E.Ç, İzmir’de yaşayan kardeşi Y.B, de tanık olarak SEGBİS yöntemiyle mahkemeye katıldı. Komşularının da ifadeleri alındı.

BIÇAK SIRTINA SAPLANDI

Cinayet zanlısı, mahkemede yaşanan olayı anlattı. Alkol aldığı için annesiyle sık sık tartıştığını söyleyen Mustafa Baytok, ifadesinde “13 Eylül’de eve geldiğimde mutfakta tartıştık. Elindeki tabağı bana doğru fırlattı tabak sol gözümün üstüne geldi. Yere düştü kırıldı. Bende kırık parçayı yerden alıp duvara fırlattım. Devamında büyük bir bıçak aldı. Hatırladığım kadarıyla sol kolunu kesti, ben de zarar vermesin kendine diye mücadele verdim. Elinden bıçağı aldım. Ancak sol kolundan ittirdim. Annemin elindeki bıçak, sol koltuk altından sırt kısmına doğru değdi. Sonrasında yere kan damlayınca yaralandığını anladım. Ben elinde bıçak olduğunu fark etmedim. Annem başka bir bıçak aldı bu bıçak önceki bıçağa göre küçüktü. Onu da kendine batırmaya çalışıyordu. Annem kendisini yere bıraktı. Annem genelde elim ayağım titriyor numarası yapıp kendini yere bırakırdı. Ben yine öyle zannettim” dedi.

SALONDAKİ KANLARI SİLMEDİM

Baytok, savunmasında mutfaktaki kavganın ardından annesini yatak odasına doğru götürme istediğini be bu sırada kalkıp yürümeye başladığını belirterek, “Koridoru geçtik yatak odasında yatağın üzerine oturdu. Sırtına havlu ile tampon yaptım. Baş örtüsüyle de bileğini sardım. Amacım kanamayı durdurmaktı. Sonra anneme bir şeye ihtiyacın var mı dedim. Yok dedi. Ben alkolün etkisinden çıktığını düşündüm. Çünkü sinirli değildi. Bana git dedi. Ben de koridordaki kanları evdeki viledayla sildim. Ancak salonu silmedim. Hastaneye gideriz olayın içine polis karışır delil karartma olur diye o salonu silmedim Ben içeri geçip anlıma kanamadan dolayı peçete koydum yattım” ifadelerini kullandı.

ANNEMİN ÖLDÜĞÜNÜ ANLADIM

Annesinin yaşanan kavgadan çok sonra öldüğünü dile getiren sanık Mustafa Baytok, “Öğle saatlerinde annem yatak odasından bana seslendi. Su istedi. Su getirdim. İkinci bardağı yanına koydum sonra bir daha gittim. Akşam 17:00 gibi kalktım. Niye kalkmıyorsun diye anneme sordum. Git başımdan be dedi. Ancak annemin yine gizlice içtiğini anladım. Yatak odasına da alkol sakladığını düşündüm. Sonrasında ben de kendi odama geçip masanın üzerine laptopumu koydum. İçkimi ve sigaramı koydum. Youtube dan kısa videolar izledim. Bir süre sonra yatak odasına gidip anne kalk dedim. Cevap vermedi. Annem hala yerde yatıyordu. Yatağa kaldırıp kalp masajı yaptım ve annemin öldüğünü anladım” diyerek olay anını anlattı.

O ÖLÜNCE YAŞAMAK İSTEMEDİM

Baytok, annesinin ölümünün ardından ilaç içerek yaşamına son vermeyi düşündüğünü söyledi. Ayşe Baytok’un psikiyatri ilaçlarını içtiğini kaydeden Baytok, “Annemin gözlerini kapattım. Hapların üzerine zehirlenmek için içki de içtim. Amacım intihar etmekti. Kendi odamdaydım, gözlerimi açtığımda yaşadığımı anladım. Tahminimce 1 gün sonra uyandığımı düşünüyorum. Akşam saatleriydi. Annemin hala yatağın üzerinde bıraktığım vaziyette olduğunu gördüm. Kendimi aşağıya atmayı düşündüm. Cesaretlenmek için vodka almaya gittim. Ölmem şarttı. Kendi korkularım yüzünden annemi yaşatmak istiyordum. Annemi terk edip evlenemedim bile ben. Sonrasında vodka almaya aşağıya indim. Bir sürü halüsinasyon gördüm. Eve bile bulamadım. Merdivene oturdum. Kapıyı çaldım kapıyı açan olmadı. Elimde anahtarımda vardı ancak kapıyı açamadım. Yanımda bulunan vodka ve sodayı içtim” dedi.

CEZA ALMASIN DİYE DÖVDÜLER DEDİM

Yaşamına son vermek için çatıya çıktığını kaydeden Mustafa Baytok, yapamayınca vazgeçip aşağıya indiğini söyledi. Bu sırada merdivenlerden düşen katil zanlısı, bir pideciye gitti. Buradan ambulansla Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Baytok, hastanede bile halüsinasyon görmeye devam ettiğini ifade ederek, “Annemin ceza almaması için o günkü ifademde Recepbey İlkokulu civarında 2-3 kişinin beni darp ettiğini polise söyledim. Amacım annemin ceza almaması içindi Gidecek yerim olmadığı için yatışımı yaptılar. Hastane sürecinde dahi halüsinasyon görüyordum. Bahçede özel harekat polislerinin tatbikat yaptığını gördüm. Sonrasında polis beni hastaneye gelip annemin öldüğünü söyleyip beni aldı. Karakolda dahi olmayan şeyleri yaşanıyor gibi görüyordum. O esnada ifade veriyordum. Bana kimse iyi değilsin demedi ve o şekilde ifade verdim” diye konuştu. Şüpheli, yaşananları anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı.

ÜZERİME İFTİRA ATILDI

Mustafa Baytok’un annesinin ölümüyle suçladığı J.K. ve E.Ç.’nin de ifadeleri alındı. Baytok’un annesiyle aşk yaşadığını iddia ettiği E.Ç., sanığın annesini tanımadığını üzerine iftira atıldığını söyleyerek suçlamayı kabul etmedi. Mustafa Baytok, o dönemde halüsinasyonlar gördüğünü ve bu isimlerin Ayşe Baytok’un ölümüyle ilgisinin olmadığını söyledi.

CEZAİ EHLİYETİ VAR

Savcılık zanlının tutuklunun halinin devam edilmesini talep etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da sanığın çelişkili ifadeleri nedeniyle aynı talebi yineledi. Adli Tıp ve psikiyatri raporları da incelendi. Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Baytok’un ceza ruhsatının tam olduğu yönünde görüş bildirdi.

ÖLÜMÜNE NEDEN OLDUM

Annesinin ölümüne sebep olduğunu kabul eden Mustafa Baytok, son sözlerinde şu ifadeleri kullandı; “Benim annem yaşayacaktı. Yaşaması lazımdı annemi bırakıp gidemedim. Canım çok yanıyor. Annemin ölümüne sebep oldum. İhmalden öldü. Bu aşamada almış olduğum ilaçların etkisiyle bütün bunları kafamda yaşadım. Uyuşturucu asla kullanmam. Zanaks ve uyku ilacımı içtim. Manisa’ya göndermeyin beni ben akıllı bir adamım. Beni böcekli böcekli yerlere atıyor. Orada psikolojim bozuldu. Geçmişte de psikolojik tedavi görmedim. Ben yatacaksam bile Nazilli cezaevinde yatmak veya tutuksuz yargılanmak istiyorum. Avukat tutacak param yok, hayatta tek başıma idame ettiriyorum. Benim çıkıp çalışmam lazım.”

Mahkeme, 16 Eylül Cuma gününe ertelendi. 22 Ağustos Pazartesi günü de yeniden incelenme yapılmasına kararlaştırıldı