(Özer AKDEMİR) Etrafı kuvars ve feldspat madenleri ile adeta delik deşik edilen Aydın Söke’ye bağlı Latmos (Beşparmak) dağındaki Çavdar köyünde şimdi de linyit madenciliği için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Yatağan Termik Santrali'ne kömür temini için Çavdar ile Mersinbelen köyleri arasındaki linyit yataklarının bulunduğu alanda yer alan 19 parsel arazi Cumhurbaşkanının kararı ile Acele Kamulaştırma yöntemiyle kamulaştırdı.

18.08.2023 tarihli Resmi Gazete ‘de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan Acele kamulaştırma kararında “Aydın ili sınırları içerisinde bulunan S:5261 numaralı IV.grup maden (linyit) işletme ruhsatlı sahada, ruhsata konu maden üretimine devam edilebilmesi için ihtiyaç duyulan ekli listedeki taşınmazların Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27’nci maddesi gereğince karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

KAMULAŞTIRILAN 19 PARSELİN 9’U SİT ALANI İÇERİSİNDE

Linyit yataklarının bulunduğu yerde 1979 yılından bu yana madencilik yapıldığını söyleyen Çavdar Köyü eski muhtarı İhsan Garagöz, “Küçük küçük işletiliyordu. Şimdi duyumlarımıza göre Yatağan’a kömür temini için genişletmek ve kapasite arttırmak istiyorlarmış. 19 parselin 9 tanesi tarihi sit alanı içerisinde. Bu parsellerde ören yerleri, kale kalıntıları gibi tarihi yapılar var” dedi.

“MADEN SUYU!”

Linyit madeni atıklarının ve bölgedeki diğer madenlerin Kuşadası’na içme suyu temini için yapımı devam eden Çalışlı Barajına akan Sarıçay’ı kirlettiğini kaydeden Garagöz, “Maden atıkları iklim değişikliği nedeniyle her geçen gün kuraklık ve susuzluk gündemimizde iken tertemiz derelerimizi, sularımızı kirletiliyor. Çalışlı Barajını dolduracak olan Sarıçay bu maden atıklarının kenarından geçiyor ve kirleniyor. Bu baraj suyu ileride maden suyu haline mi gelecek. Yüz binlerce kişi maden suyu mu içecek” dedi.

“ORMANLARA DA GİREBİLİRLER DİYE ENDİŞE İÇİNDEYİZ”

Kamulaştırılan alanlarda köylülerin tarlalarının bulunduğunu, son süreçte ise bu alanların mera olarak değerlendirildiğini belirten Garagöz, “Çavdar ve Mersinbelen etkilenecek bu kömür madenciliğinden. Taşeron olarak Yatağan’a kömür temin edecek şirket. Köylülerle görüştük. Hukuki süreç başlatılacak, zamanı içerisinde itiraz edilerek” diye konuştu. Garagöz, kamulaştırılan alanlarda ve köyün diğer yanında maden sahası ilan edilen 6500 dönümlük alanda kendi arazisinin olmadığına ancak doğanın katledilmesinden rahatsızlık duyduğu için bu mücadelelerin içinde olduğunu söyledi. Garagöz şöyle konuştu; “Bence buradaki en büyük sıkıntı kamulaştırılan alanların orman arazisine ne kadar girecekleridir. Haritaya baktığınızda kamulaştırılan arazilerin kenarlarının orman olduğu görünüyor. Topu topu 300 dönüm tapu alanı. 300 dönüm için acilen kamulaştırmanın alemi ne, diye şüpheye düşüyor insan. Bu nedenle ormana gireceklerinin endişesini taşıyoruz.”

KARAKAYA KÖYÜNDEKİ KALE MADEN’İN İŞLETMESİ MÜHÜRLENDİ

Garagöz’ün verdiği bilgiye göre geçtiğimiz günlerde dava açılan Kale Maden Şirketi'ne ait Karakaya köyü yakınlarındaki maden işletmesi bugün jandarma tarafından mühürlendi.

Şirketin bölgede yaklaşık on yıldır faaliyetini sürdürdüğünü belirten Garagöz, madene karşı dava açmalarından hemen sonra işletmenin mühürlendiğini, şirketin ruhsat ve izinleri ile ilgili hukuksuz bir durumun söz konusu olabileceğini söyledi. Karakaya köyü Latmos dğlarında 8500 yıl öncesine tarihlenen neolitik dönem kaya resimlerinin yoğun olarak bulunduğu yerlerden birisi. Geçmişte Karakaya Kaya Resimleri Festivali adı altında yapılan festivaller, maden işletmelerini festival alanına kadar sokulması ve oluşturduğu doğa katliamı görüntüsünün tepkilere neden olması sonrası iptal edilmişti.

(Fotoğraflar: İhsan Garagöz)

(Evrensel Gazetesi)