Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1938 dolara yükselirken gram altın da 1.173 lirayla yeni tarihi zirvesini gördü. 

Nazilli Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı İbrahim Önal, altın fiyatlarındaki son durumu değerlendirdi.

“Altın ons bazında halen ucuz”

Değerli metallere talebin çığ gibi büyüdüğüne dikkat çeken Önal, “Dünya piayasalarındaki gelişmeler altın ve diğer ürünlerin lehine olmasına rağmen tam manasıyla yükseliş sergileyemeyen değerli metallerin baskılandığı açıkça görülüyor. Merkez Bankalarının 1966-1970 yıllarında olduğu gibi aşırı altın taleplerine bakılacak olursa, değişen dünya düzeninde ticaretin ve rezervlerin altın yoğunluğunun artışı bize ons bazında altının halen ucuz olduğunu göstermektedir. Ülkemizde reel gram fiyatı 1200 sınırına gelse de bu fiyatlamanın dolar kuruna bağlı olduğunu unutmamamız gerekmektedir.” diye konuştu.

Tarihten örnek verdi 

1967 yılında Avrupa merkez bankalarının ABD'den büyük miktarlarda altın satın alarak fiyatları düşürdüğünü ve Londra Altın Havuzu rezervlerinin çökmesine yol açtığını hatırlatan Önal, tarihte benzer bir senaryo yaşandığını işaret ederek, şunları kaydetti:

“İran ve Rusya altına dayalı dijital para sistemi üzerinde çalışıyor. Suudiler Dolar dışındaki para birimleriyle petrol satabileceğini açıklıyor. Brezilya ve Arjantin ortak para birimine geçiyor. Çin ve Türkiye'nin de dahil olduğu birçok ülke rezervlerindeki altın ağırlığını sürekli artırıyor. Tüm bu gelişmeler arzı kısıtlı olan madenlerdeki bu taleplerin kağıt üzerinde karşılansa da 1967 yılında yaşanan Londra altın borsasının çökmesine neden olan gelişmeleri de hatırlatmıyor değil aslında.”

“Türkiye’yi zorlu günler bekliyor”

Cari açığın Cumhuriyet tarihindeki rekor seviyeye geldiğinin altını çizen Önal, Türkiye ekonomisini yeni zorlukların beklediğini belirterek, “Genel bir değerlendirme sonrası ülkemize dönecek olursak, bizi daha riskli bir piysanın beklediğini söyleyebirim. Hükümetin uyguladığı para politikalarının daha fazla sürdürülemez duruma geldiğini yaşayarak anladığımızı sanıyorum. Katma değerli ürün üretmekten uzak kalan ülkemiz de düşük kur nedeniyle ihracatta patlama yaşadığını gururlanarak anlatırken ithalatın artışından dolayısıyla cari açığın Cumhuriyet tarihindeki rekor seviyeye geldiğinden hiç bahsedilmemektedir. Sürekli olarak baskılanan dolar kurunun gerçek değerinden uzak kaldığını çoğu ekonomist kabüllenmektedir. Rusya'ya Botaş tarafından ödenmesi gereken 20 milyar dolar civarı borcun ertelendiği, körfez ülkelerinden para girişi olduğu ve bütçede net hata noksan kalemiyle gösterilen kaynağı belirsiz döviz girişlerinin rekor seviyede olduğunu biliyoruz. Tüm kaynakların sadece döviz kuruna müdahalede kullanılıyor olması seçim sonrası mevcut hükümet ya da yeni bir hükümetin büyük zorluklarla karşılaşacağı yadsınamaz bir gerçektir.” ifadelerini kullandı.