Engelsiz Yaşam Okulu

Engelsiz Yaşam Okulu

Hizmet hayatına Nazilli'de geçtiğimiz yıl başlayan İlk Yorum Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi her türden engel durumundaki ve yaş grubundaki bireylere eğitim-öğretim ve sosyal hayatlarını kolaylaştırıcı her türlü imkanı sunuyor.

İlk Yorum Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Psikolog Serkan Sevim 2002 yılında Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu. Yaklaşık 13 yıldır bu alanda çalışmakta. 2006’dan beri Nazilli’de yaşıyor. Engellilik ile kamusal alanda duyarlılık yaratmak ve eğitim koşullarını en yüksek düzeyde tutmak için çalışıyor. Gelişmiş ülkelerin standartlarında donanıma ve fiziksel koşullara sahip İlk Yorum Özel Eğitim Merkezi, her türden engellinin rahatça vakit geçirebileceği oyun alanlarını, terapi ortamlarını, tüm imkanlarını zorlayarak engelli bireylerin ve ailelerin hizmetine sunuyor. 

İlk Yorum Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Psikolog Serkan Sevim gazetemiz Nazilli Havadis’e engellilerin sorunları ve engelli politikalarıyla ilgili önemli demeçlerde bulundu.

img_1567.jpg

 

Engelli kime nedir? Özel Eğitim terimini nasıl ifade etmeliyiz? 

Doğuştan veya daha sonra herhangi bir nedenden dolay fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplar yaşayan  bu durumundan dolayı toplumsal ve gündelik yaşama katılımda zorluk çeken kişisel ihtiyaçlarını karşılamada zorlanan veya başkasına ihtiyaç duyan bireylere engelli  denir.

Özel eğitim, engelli bireylere ihtiyaçları doğrultusunda özel yetişmiş, alanında uzman kişilerce  bireylerin mümkün olan en erken dönemde, gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarında, uygun yöntemler ve araç-gereçler kullanılarak desteklenmesi var olan kapasitelerini en üst seviyede kullanabilmelerini sağlayarak bağımsız yaşama becerilerini kazandırma çalışmalarıdır.

Okulunuzda eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanında öğrencilerin sosyalleşmeleri için ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz?

Sosyal becerileri kazandırmak için öncelikle kurumumuzda kendi engel durumuna uygun diğer bireylerle grup eğitimleri veriyoruz. Daha sonra birey yaşamının büyük çoğunluğunu aileyle geçirdiği için aileye çocuklarını akranları ile vakit geçirebilecekleri ve oyun oynatabilecekleri sosyalleşebilecekleri ortamlara çok sık çıkarmaları konusunda paylaşımlarda bulunuyoruz. Bunun dışında çocuklar için dönem dönem yaz kampları değişik geziler eğlenceler düzenliyoruz.

Okulunuzda hangi yaş aralığında ve engel durumlarında öğrencilere eğitim var?

Aslında özel eğitim yaşam boyu sürmesi gereken bir destek programıdır ancak ülkemizde kaynak yetersizliğinden dolayı bireylerin eğitimleri engel durumuna göre belli sürelerle sınırlandırılmıştır. Kurumumuzda 1 yaş ile 30 yaş arasındaki engelli bireyler verdiğimiz eğitimden faydalanabilmektedir. Fiziksel engelli, zihinsel engelli, otizm, işitme engelli ve özel öğrenme bozukluğu olan bireyler bizden eğitim alabilmektedir.

Türkiye'de engellilerin en başta gelen sorunları sizce neler?

Engelli bireylerimiz ülkemizde maalesef kaynak yetersizliği, uygun politikaların üretilememesi gibi nedenlerden gelişmiş ülkelerin standartlarının altında hizmet görüyor. Bunun yanında bana göre en büyük sorun ayrımcılığa maruz kalmaları. Bunun en iyi örneği kamusal alanda onlara göre fiziksel koşulları olan yolların evlerin kamu binalarının yapılmaması. Ayrıca durumuna göre kendi ihtiyacını görebilecek durumda olan engellilerin istihdam edilmede yine ayrımcılığa maruz bırakılmaları, toplum tarafından dışlanmaları ve insanların kendinden farklı olanla yaşamaya karşı toleransının düşük olması engelli bireylerin topluma entegre olmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum hem engelli bireyde hem de ailesinde ciddi travmalara ve psikolojik temelli rahatsızlıklara yol açmaktadır.

Engellilerin toplumda daha rahat yaşayabilmeleri için birey olarak bizlere ne gibi sorumluluklar düşüyor?

Bu konuda aile en önemli faktördür. Bir kere normal çocuklarını yetiştirirken normal olmayan kendi gibi olmayan çocuklara karşı çok yüksek tolerans, hoş görü, yardımlaşma, sahip çıkma gibi değerler vererek yetiştirmesi gerekmektedir. İkinci en büyük konu ise normal toplumsal yaşama entegre olmaları için gerekli olan fiziksel, sosyal, ekonomik, sağlık  alanlarında devlet politikalarını belirleyip yerel yönetimlerin de  desteği alınarak engelli bireyin yaşam koşullarını iyileştirmeye dönük hamlelerin yapılması gerekmektedir.

Çocukların engel durumlarını kabullenmeyen aileler var. "Benim çocuğum engelli değil." gibi savunmalar gerçekleştiriyorlar. Özel eğitim sınıflarına, okullarına gitmelerini istemiyorlar.  Bu ailelere bir mesajınız var mı?

Meslek yaşamım boyunca en çok bu konuda zorlandığımı söyleyebilirim. Aile geçici bir durum olma ihtimalini hep ön planda tutarak gelir bize. Bu tutum bir çok engelli bireyin geç tanılanmasına ve eğitimden alacağı maksimum verimi alamamasına yol açmaktadır. Engellilikle tanışan ailenin kesinlikle psikolojik destek  alması gerekmektedir. Öncelikle doğum yapılan hastanedeki uzmanlar tarafından  doğuştan getirilen engellilikle ilgili bilgi ve yönlendirme yapılmalı. Çünkü kabullenme ne kadar çabuk olursa bireyin tedavi ve eğitim süreci o kadar çabuk başlar. Biz kurumumuza başlayan her aileye bu konuda psikolojik yardım ve destek de bulunuyoruz.

Engelli doğumları, doğum politikalarıyla önlemek mümkün mü?

Tıp ve teknoloji hızla gelişiyor. Risk grubundaki insanların DNA testlerinin yapılması, doğum öncesi engelliliğe yol açabilecek fizyolojik  durumların ortadan kaldırılmasına dönük tedavilerin başlatılması,  gebelik sırasında gelişmiş kan testleri yapılarak risklerin önceden farkettirilmesi gibi bir çok önlem doğum politikalarıyla benimsetilebilir.

Engelli bireyler için eğitim politikalarında eleştirdiğiniz, eksik gördüğünüz noktalar var mı?Önerileriniz.

Devlet politikalarındaki öncelikler, kaynak yetersizliği, projelerin yetersizliği konunun çok önemsenmemesi gibi bir sürü nedenden bahsetmek mümkün. Bizim gibi kurumlardan engelli birey  ayda 8-12 seans arası eğitim almakta. Bunun yanında devlet okullarında da eğitim almaktadırlar. Ancak bu süre, içerik, fiziksel koşulların yetersizliği, yetişmiş uzman personelin azlığı ve eğitim konusunda başarıya ulaşmayı engelleyen unsurlardır. Bu konularda ciddi adımlar atılmalıdır.

HABER: Neslihan Akgün

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.