Gazeteci Mehmet Ali Cintosun: Yeşil Vatan yanarken değil, yanmadan konuşun
Gazeteci Mehmet Ali Cintosun’un, Aydın Hedef Gazetesi’nde yayınlanan “Yeşil Vatan yanarken değil, yanmadan konuşun!” başlıklı köşe yazısı…
Orman yangınları maalesef Yeşil Vatanımızı yaktı kül etti.
Yurdun dört bir yanı alevlere teslim olurken, meteorolojik gelişmeler yangınların büyümesine yol açtı ve müdahaleyi de zorlaştırdı.
Hiç şüphesiz gerçek şudur; bu yangınların çıkış sebebi insanoğlunun doğaya düşmanlığıdır.
Doğaya attığımız her çöp; kor oldu ve yüreklerimizi dağladı.
Aile saadeti hayaliyle ormanlık alanlara giderek yakılan o mangallar; yüzlerce ailenin canını yaktı.
Cam şişeler; mercek oldu, yüz yıllık ormanları kül etti.
Arabayla seyahat ederken fırlatılan sigara izmariti; on binlerce canlıyı yuvasından etti.
Tarla temizliği yapacağız diyerek, 40 derece sıcaklıkta yakılan o anızlar; intikam ruhuyla Yeşil Vatan’ı katletti.
Tabi bilinçli olarak ormanlarımızı ateşe veren insan dışı o mahluklara çok lafım olacak ama bu mecramız maalesef buna müsaade etmiyor.
O vatansız haydutlar; adalet önünde hesap verecektir.
Ormanları korumak sadece devletin değil tüm vatandaşlarımızın sorumluluğudur.
Peki, hemen hemen her yıl bu dönemlerde karşı karşıya kaldığımız orman yangınlarından hala ders çıkarmadık mı?
Bence çıkarmadık…
Türkiye’nin en sıcak ilinde yaşadığımız gerçeğini artık fark edin ve önleminizi alın!
Orman yangınlarına karşı sorumluluğumuz olan Aydın, Nazilli ve çevresinde denetimlerin sıklaştırılması şarttır ve zorunluluktur.
Şehrin ve ilçe idarecilerinin bu sorumluluğa karşı daha sert bir tutum izlemesi ve kuralları caydırıcı noktaya getirmesi gereklidir.
Kimse kusura bakmasın, orman yangınlarıyla mücadele, kurum müdürleri ve muhtarlarla buluşup, yılda iki toplantıyla çözülecek veya önlem alınacak bir konu değildir.
Öncelikle keskin kararlar ve gönüllülük esasına dayalı bir eylem planı hazırlamak gerekir.
Vatandaşları bilinçlendirmek adına bastırılan broşürleri kıraathane camlarına asmakla da bu mücadele yapılamaz.
Devletimizin kurumları (orman personeli-itfaiye) elbette görevini başarıyla ifa ediyor olabilir fakat olağanüstü durumlarda vatandaşların desteği olmadan afetlerle mücadele mümkün değildir.
Vatandaşları da bu savaşlara hazırlamak için her muhtarlıkta yangın önleyici ekipmanlarının hazır edilmesi gereklidir. (Kazma, kürek, tırpan, hortum…) Kırsal orman köylerinde eğitim çalışmalarının yapılması şarttır.
Her mahalle de olağanüstü durumlara karşı yangın tankerlerinin hazır bulunması önemlidir. Çok zor bir hizmet olmasa gerek…
Yangın bölgesine tankeriyle su taşıyan, orman ve itfaiye personeline ayran ikram eden, hortum düzelten, yangından canlıları kurtaran binlerce vatandaşımıza ihtiyaç vardır. Ve bu millet, Yeşil Vatan’ı korumak için canıyla ve malıyla sahaya çıkmaya hazırdır.
Aydın Valiliği öncülüğünde, belediyelerle iş birliğine gidilerek ilçelerde sıkı denetim yapılabilir.
Jandarma-Polis-Zabıta-Orman bekçilerinin denetiminde her ilçedeki orman bölgelerinde ve kırsalda piknik yapmayı yasaklamalı, vatandaşlar sadece belediyelerin belirlediği güvenli alanlarda toplanmalıdır.
İki haftada bir veya ayda bir olmak üzere vatandaşlarla birlikte farkındalık yaratmak adına ormanlarda ve kırsal alanlarda temizlik çalışması yapılabilir.
Mahalle muhtarları ve azalarının, mahalle sınırları içerisinde bulunan arazilerde ve ormanlık alanlarda devriye atması hatta nöbet tutması da faciaların önüne geçecek farklı bir uygulamadır.
Siyasi parti temsilcileri; “Lütfen, Yeşil Vatan üstünden ellerinizi çekin!”
Her yangında sizin sorumluluk savaşınızdan bıktık, milleti ayrıştırmaktan vazgeçin…
Yeşil Vatan yanarken değil, yanmadan konuşun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.