Karacasu Pidesinin ustası: Halil İbrahim Köse
Karacasu’da 1986’dan bu yana Şirin Pide Salonu’nu işleten Halil İbrahim Köse, 50 yılı aşkın meslek hayatında ustalığını alın teriyle kazandığını anlattı. “Bizim işimiz gönül işi” diyen Köse, pidenin başkentinin Karacasu olduğunu vurgulayarak, gençlere “Mesleğine dört elle sarıl, herkesten helallik al” mesajı verdi.
Karacasu’da 1986 yılından bu yana Şirin Pide Salonu’nu işleten Halil İbrahim Köse, mesleğe çocuk yaşlarda başladığını, pideye gönül verdiğini ve işini hala ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü söylüyor. Ancak onun için hayattaki en büyük zenginlik tatlı dil ve güler yüz.
1962 yılında Karacasu’da dünyaya gelen Köse, evli ve 3 çocuk babası. Kızlarını evlendirdiğini, oğlunun üniversiteyi bitirip kendisiyle birlikte çalıştığını belirten Köse, “4 torunum var, 3’ü oğlan, 1’i kız. Kızımın mesaisi bittiği zaman bana gelir yardım eder. Yani aile bir birine çok bağlıdır. Saygıda kusur işlemezler” diyerek aile bağlarının ne kadar güçlü olduğuna dikkat çekti.
KARACASU=PİDE
Yaşadığı ilçenin pideyle anılmasını gurur duyduğunu belirten Halil usta, “Pide Karacasu’da bayağı ünlendi. İlk pide festivali Karacasu’da düzenlendi, en uzun pideyi yapan da yine Karacasu. Yani Karacasu’nun ismini duyurduk” diye konuştu.
MÜŞTERİYE NE VERDİĞİMİZİ BİLİYORUZ
İşletmesinde kullanılan etleri kendi kestiğini, kontrollü ve helal yollarla ürün hazırladığını vurgulayan Köse, “Eti kendim kesiyorum. Birçok yerden veteriner hekimlerin kontrolünden geçip kaşeleniyor. Yani müşteriye ne verdiğimizi biliyoruz. Bizim yaptığımız pidelerde müşteri bizden sadece yediği pideyi ve verdiği parayı helal hoş ederse, biz o paranın bereketini bulacağız” ifadelerini kullandı.
PİDENİN BAŞKENTİ KARACASU’DUR
6.5 metreyle en uzun pideyi yapma rekoruna sahip olan Halil İbrahim Köse, Denizli Lokantacılar Odası’nın 12 metre uzunluğunda tahinli pide yaptıktan sonra Karacasu’ya yönelik eleştirel söylemlerde bulunmasına tepki gösterdi. Köse, “Tahinliyi birleştirmişler, biz Karacasu’ya cevap verdik demişler. O cevabı bize veremezler. Öyle yapıştırarak olmaz bu işler. Tahinliyi birleştirip, birleştirdiği yere ceviz dökmekle olmaz bu işler. Yapıştırarak 200 metre yapılır. Ben bu durumu etik görmedim. Biz cevabımızı bu yaz festivalde vereceğiz.” dedi.
MEŞHURUM DEMEM, KARARI HALK VERİR
Mütevazı kişiliğiyle tanınan Halil İbrahim Köse, “Ben meşhur olduğumu söylemiyorum. Bana siz karar verin diyorum. En güzel kararı müşteri verecek. Sen akşama kadar kendini öv ama insanlar seni övmüyorsa bunun kıymeti yok. Önemli olan halkın bize değer vermesi” diye konuştu.
Aydın’da ilk pide patenti alan ilçenin Karacasu olduğunu hatırlatan Köse, “Biz alın teriyle patent aldık” dedi. “Şirin” ismini neden seçtiğini ise şu sözlerle anlattı: “24 yaşında dükkan açtım. Şirin ismi bana o zamanlar daha kibar geliyordu. Sülalemde yoktu ama aklıma gelmişti böyle bir isim. Ben de Şirin Pide koydum.”
SANATKAR YETİŞMİYOR
Ustalık geleneğine ve meslek ahlakına büyük önem veren Halil İbrahim Köse, “Bir mesleği anlamıyorsan, sakın o mesleğin başına geçme. Geçersen hızlı şekilde iflas edersin. Zamanı gelecek elindeki parayla gerçek pide yiyemeyeceksin. Sanatkar yetişmiyor. Sadece pideci için değil, her meslek için geçerli bu” ifadelerini kullandı.
Ustalarına duyduğu saygıyı da vurgulayan Köse, “Çalıştığım yerlerde hep hayır duası aldım. Ustamın yanında bacak bacak üstüne atmam, sigara içmem. Ölen ustam da sağ olan da hep şöyle derdi: ‘Ustam, tırnağına taş değmesin.’ bu kelimeyi konuşturmak mesele” diye konuştu.
Son olarak gençlere çağrıda bulunmayı da ihmal etmeyen Halil usta, “Herkes masa başı olacak, mümkünse hiç iş olmadan bol para olacak. Öyle bir dünya yok. Herkes işine iki elle sarılacak, bir de helallik alacak.” dedi.
Kaynak:Nazilli Havadis
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.