Karacasu’da deri ustası Faruk Özçelik maharetli elleriyle sanatını icra ediyor!
Aydın’ın Karacasu ilçesinde deri ustası Faruk Özçelik, derilere maharetli elleriyle hayat veriyor. Çocukluk merakıyla başladığı dericilikte 15 yılı geride bırakan Özçelik, “Bu meslek zorla değil, gönülden yapılır” dedi.
-Doğukan Öztürk
Aydın’ın Karacasu ilçesinde 15 yıldır el emeğiyle dericilik yapan Faruk Özçelik, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel zanaatlerin başında gelen deri işçiliğini yaşatmaya devam ediyor. “Bu iş ancak severek yapılır” diyen Özçelik, sektöre olan ilginin azaldığını, ancak el emeği ürünlerin hala ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.
KÜÇÜK YAŞLARDAN GELEN MERAKLA DERİYE YÖNELDİ
1969 yılında Nazilli’de doğan, ilkokul ve ortaokul eğitimini Karacasu’da tamamlayan Faruk Özçelik, üniversite mezunu. Evli ve iki çocuk babası olan Özçelik, Dericiliğe çocukluk yıllarından beri ilgi duyduğunu belirterek, “Bu işe yönelmemin tek sebebi içimdeki ilgi ve heves oldu. Şu anda da oldukça mutluyum. Oğluma bu mesleği öğretmek isterim ama gönülsüzse zorla olmaz. İlgi duymazsa bu iş yürümez” dedi.
TÜRKİYE'DE KIYMETİ BİLİNMİYOR
Çin malı ürünlerin piyasayı çoğaldığını vurgulayan Özçelik, “Artık insanlar kolay yoldan, direkt gidip almak istiyor. Oysa küçük kasabalarda, el emeğiyle üretim yapan hala işletmeler var. Fakat bunları keşfetmek zor. O yüzden ayakta kalmak da zorlaşıyor. Yurt dışında sırf bu işin okulları var ama Türkiye’de pek önem verilmiyor. Benim açımdan bu meslek yavaş yavaş bitecek. Çünkü benden sonra devralacak kimse yok” ifadelerini kullandı.
BASİT GİBİ GÖRÜNÜR AMA ÇOK DETAYLI BİR İŞ
Deri işçiliğinin sadece hevesle değil bilgiyle yapılabileceğini söyleyen Özçelik, “Bir dana derisinin bile 10 farklı çeşidi var. Malzemeyi tanımadan bu işi yapamazsınız. Detay isteyen, el becerisi gerektiren bir meslek. Öğrenmek isteyen çok ama işin zorluğunu görünce kaçıyorlar. Cüzdan, kemer, sandalet gibi birçok ürünü tamamen el emeğiyle yapıyoruz. Bizim farkımız bu. Craft takımlarıyla deriye şekil veriyoruz, suyla çalışarak form kazandırıyoruz. En sonunda montajı da bitince ortaya çıkan üründen büyük keyif alıyoruz.” diye konuştu.
SATINCA TUTKUYLA BAĞLANDIM
Mesleğe başladığında ilk yaptığı ürünlerin hemen satılmasıyla büyük bir motivasyon kazandığını belirten Özçelik, “Eğer o ürünleri satamasaydım belki hobi olarak kalırdı. Ama hemen talep görünce işe tutkuyla bağlandım. Zaten zevk almasan bu işi yapamazsın” sözleriyle mesleğe olan bağlılığını anlattı.
Kaynak:Nazilli Havadis
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.