GÜNAY PABUŞÇU-Jeotermal santrallerin yönetmeliklere uygun olarak işletildiği takdirde bir sıkıntı yaşanmayacağını söyleyen İzgü, “Santrallerin zehirli sularının ve gazlarının çevreye verilmesine, doğanın ve insanın yok edilmesine tabi ki karşıyız. Yönetmeliklere uygun olarak işletilmiyorlar. Çevredeki ürünlerin kalitesi bozuluyor. Biz buna karşı mücadele veriyoruz. Koalisyon olarak belediyemizle de görüşmeler gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. İzgü, jeotermal sorununa en iyi çözümü getirebilecek kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu ifade etti.
 

 “AYDINIMIZIN BEREKETİ YOK EDİLİYOR”
Evliya Çelebi’nin yeryüzünün en bereketli toprakları olarak bahsettiği Aydın’ın tüm dünyaya meyve ve sebze ihracatı yaptığının altını çizen İzgü, “İnsanlar kükürt kokusundan nefes alamıyor. Bu zararlı gazlar çevredeki ürünleri zehirliyor. Bu gazlar yağmur olarak geri döndüğünde yine aynı senaryo ile karşılaşıyoruz. Aydınımız dünyanın dört bir yanına incirini, zeytinini, kestanesi gönderen büyük bir nimet. Bu topraklara sahip çıkmalıyız” şeklinde konuştu.
 

“BAKANLIK GÖREVİNİ  TAM YAPMIYOR”
Çalışmalarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ilettiklerini ama herhangi bir karşılık alamadıklarını belirten İzgü, “Bu kurumlar neticede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı. Jeotermal kurulları var. Onların izninde ve denetiminde. Bizler gerekli raporlarımızı bakanlığa sunuyoruz ama bakanlığımız görevini tam yapmıyor. Bizim de herhangi yaptırımımız yok” dedi.
 

“ÇARE ERDOĞAN”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın termik santrallerdeki duyarlılığını, jeotermal santrallerinde de göstermesi gerektiğini ifade eden İzgü, “Bu işin çözümü yine en üst makamdan, Sayın Cumhurbaşkanımızdan bekliyoruz. Aynı tedbirler insan ve doğa sağlığı için Aydınımızda da alınmalı. Daha fazla zehirlenmek istemiyoruz” diye konuştu.