Erdoğan'dan hayat pahalılığı yorumu: 'Sorun ekonomik değil psikolojik'

Erdoğan'dan hayat pahalılığı yorumu: 'Sorun ekonomik değil psikolojik'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 4 saat süren kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan hayat pahalılığına ilişkin "Sorun ekonomik değil psikolojik" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında saat 15.10'da toplandı. Beştepe'deki külliyede yapılan toplantı yaklaşık 4 sürdü. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Erdoğan açıklamasında "Türkiye'yi darbe anayasasından tamamen kurtarıp demokrasimize yakışır sivil bir anayasa ile buluşturma çabalarımızı Meclisimizin açılması ile birlikte ittifak ortaklarımızla istişare içinde yeniden başlatacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyon ve hayat pahalılığına ilişkin "Etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden artışlar her hizmete yansıtılıyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerdeki fiyat makasının çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Adli yıl açılış töreninde ülkemizin adalet sisteminde bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatırken yeni Anayasa çağrımızı tekrarladık. Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp, demokrasimize yakışır sivil anayasaya buluşturma çabasını ittifak ortaklarımızla istişare içinde başlatacağız. İçinde bulunduğumuz yıl bitmeden sınavla 1000 hakim ve savcı yardımcısı alarak kapasitemizi güçlendireceğiz.

Teknofest'in Ankara organizasyonuna katılarak gençlerimizle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbıhalde bulunduk. Başvuru ve ziyaretçi sayısı milyonlara ulaşan Teknofest gençlerimizin zincirleri parçalayıp attığını gösteriyor. 

'YARIN EKONOMİDE ORTA VADELİ PROGRAMIN TANITIMINI YAPACAĞIZ'

Soçi'de Sayın Putin'le oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Tahıl koridoru başta olmak üzere pekçok insani gündemin masada olduğu dönemde bu görüşmenin kıymetini tüm dünya tarafından takdir edildiğine inanıyorum. Yarın ekonomide önümüzdeki dönemin yol haritasını teşkil eden Orta Vadeli Program'ın tanıtımını yapacağız. Hafta sonu G-20 Liderler Zirvesi için Hindistan'da olacağız. Bir hafta sonra BM'de görüşmeler yapmak üzere Amerika'ya gideceğiz. Ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 3,9 ikinci çeyreği yüzde 3,8 ile tamamladı. Böylece Türkiye ikinci çeyrekte OECD ülkeleri arasında Kosta Rika'nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci devlet olmayı başardı. İkinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer tabloyu görüyoruz. Türkiye mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke arasında yüzde 2,3 oranı ile ikinci sırada yer alıyor. Orta yüksek ve yüksek teknoloji ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40'ı geçmesi bir diğer sevindirici haberdir.

'GÜNÜN SONUNDA ORTAYA ÇIKAN RAKAMLAR BU OYUNU BOZUYOR'

Yaşadığımız deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanılan küçülmeye rağmen elde ettiğimiz büyüme başarısı istihdam ve üretimin korumasını sağlamıştır. Pek çok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesiyle ilgili tahminleri yukarı yönlü revize etmeye başlamıştır. Esasen biz arkadan gelen düzeltme çabaları ile eskiden beri sıkça karşılaşıyoruz. Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli bazısı da potansiyelimizi kavrayamadığı için her alanda düşük rakamlar açıklıyor. Ülkemizde birileri yaydıkları yanlış malzemelerle destek verip, teşvik ediyor. Günün sonunda ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla açıklama yapan kurumların kendi itibarlarına zarar verdiği açıktır.

'HAYAT PAHALILIĞINI KÖRÜKLEYEN FAKTÖRLER PSİKOLOJİK'

Elbette meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla toparlanıp eskisinden de iyi neticelerle yolumuza devam ediyoruz. Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye tüm alanlarda Türkiye'nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler ortaya koyan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinde kifayetsiz ve muhteris iklim maalesef bunları da zehirlemektedir. Ev, araba, hizmetine fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır. Sosyal medyadan etkilenip bu furyaya katılanların sayısı az değildir. Bu uzun zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Allah'ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz. Döviz kuru enflasyondaki yükseliş fiyatları doğrudan etkiliyor. Etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden artışlar her hizmete yansıtılıyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerdeki fiyat makasının çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor.

'CEZALARI DAHA CAYDIRICI HALE GETİRECEĞİZ'

Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtanlarla mücadele ediyor bir yandan da enflasyonu düşürecek politikaları kararlılıkla yürütüyoruz. Vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zararlardan korumak için gereken adımları atıyoruz. Taşınmaz mallar, ikinci el araçların ticareti ile düzenleme yaptık. Sahte hesaplar üzerinden fiyat şişirenleri, bilgi kirliliğine yola açanları engellemek için para cezası müeyyidesi getirdik. Otomobil bayisi ve galericilere 221 milyon lira idari para cezası kesildi. Fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere 188,5 milyon lira ceza uygulandı. Yıl başında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platformunun işleyişi yakından takip ettiğimiz hususlar arasındadır. Tüm denetim ve cezalar önemli olmakla birlikte bunun yanında kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hale gelmesi açıktır. İnşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız.

'KÜLTÜR, SANAT VE SPOR GİBİ ALANLARI BOZGUNCULUK ARACI HALİNE GETİRMEYE KALKANLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'

Mesele siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan insanlarımızın günlük hayattaki hak ve özgürlükleri hedef alan nobranlıklara varmıştır. Otobüslerde, yollarda, metrolarda insanlarımızı taciz noktasına varan küstahlıklarla karşılaşmaya başladık. Kültür, sanat ve spor gibi alanları bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır. Kibir kuleleri beyhude uğraş içindedir. Herkes tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme hakkına, oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetindedir. Sırf yabancı, başka dil konuşuyor diye, başını örtüyor, çarşaflı, başörtülü, sakallı, takkeli kişilere laf atmak asla kabul edeceğimiz davranış değildir.

'BU FAŞİST ZİHNİYET YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMEYE MAHKUMDUR'

İşine geldiği zaman başörtülüyü yanına al rozetini tak, öte yandan Marmaray'da başörtülü hanımlara hakaret et. Bu faşist zihniyet yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Bu tür azgın azınlık vakaların gerisinde mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Açık konuşuyorum; kim olduğunuzu, niçin böyle yaptığınızı, neyi amaçladığınızı ve bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı yerde duruyoruz; başaramayacaksınız. Bu millet mandacı zihniyetinize, sapkın yöntemlerinize eyvallah etmedi etmeyecek. Bunu 14 Mayıs'ta 28 Mayıs'ta gördük. Milletin size attığı şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.

'IRAK VE SURİYE'NİN DEMOGRAFİK GERÇEKLERİNİ DİKKATE ALMAYAN HİÇBİR TASARRUFUN BAŞARI ŞANSI YOKTUR'

Gerek bölgedeki aktörler gerek bölge dışındaki aktörler şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye'yi içine alan coğrafyanın demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun başarı şansı yoktur. 1,5 asırdır bölgede hüküm süren kargaşanın, yaşanan acıların, zulümlerin sebepleri ortadadır. Bölge işbirlikçi küçük kesim dışında kimseye faydası olmayan emperyalist hesapların arenası haline getirilmiştir. Irak'ta 2 milyon, Suriye'de 1 milyon insanın ölümüne yol açan işgallerin kanlı izleri hafızalarımızda hala canlıdır. Son günlerde yaşanan gelişmeler endişelerimizin ve ikazlarımızın haklılığını açıkça gösteriyor. Rejimin çözümün değil sorunun parçası olma inadı bölgedeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Suriye'nin toprak bütünlüğü demografik gerçeklerine dayalı çalışmayı sürdürmekte kararlıyız. Amerika, Rusya, İran ve rejim dahil tüm tarafları bu doğrultuda gayret sergilemeye davet ediyoruz. Rusya Ukrayna savaşının sürdüğü, Kafkaslar'da Ermenistan'ın kışkırtıcılığı, Balkanların yeniden çatışmaya sürüklenmeye istediği bir dönemde güney bölgemizin istikrar ve güvenliği ülkemizin öncelikli gündeminde yer almayı sürdürecektir.

'EVLENECEK GENÇLERİMİZE KREDİ MESELESİ YAKIN TAKİBİMİZDEDİR'

Milletimize meydanlarda verdiğimiz sözleri, ülkemizin ve küresel ekonominin şartlarını da göz önünde bulundurarak hayata geçiriyoruz. Yüksek öğretimde olan öğrencilerimize taahhüdümüz olan konuyu değerlendirdik. Nihai çalışmaya göre bir sonraki toplantımızda her iki konuyla ilgili detayları gençlerimizle paylaşacağız. Evlenecek gençlerimize kredi meselesi yakın takibimizdedir. Aile yapısının korunması ve istikbalimiz adına önem verdiğimiz bu projemizi gerçekleştirmekte kararlıyız. Üniversite öğrencilerine 10 GB internet ve cep telefonu desteğine ilişkin detayları bir sonraki Kabine toplantısında ele alacağız.

'ÇİFTÇİLERE DESTEKLER 2023 EKİM AYINDAN İTİBAREN ZİRAAT BANKASI HESAPLARINDA TANIMLAYACAĞIZ'

2024 yılında çiftçilere desteklerimizi verimliliği esas alan yaklaşımla sürdüreceğiz. Hububat için mazot ve gübre destekleri kasımdan itibaren çiftçilerimizin Ziraat Bankası hesaplarında tanımlanmıştır. Buradan bir müjdemizi çiftçilerimizle paylaşmak istiyorum. Mart ayında ödenecek olan buğday, arpa, yulaf, çavdar, çeltik üreticilerimizin mazot ve gübre desteklerini 2023 Ekim ayından itibaren Ziraat Bankası hesaplarında tanımlayacağız. Ödemeyi öne çekerek üreticilerimizin yanında olacağız. Toplam 11,5 milyar lira desteği sunacağız.

'DAHA ÖNCE ATAMASI YAPILAN 49 BİN ÖĞRETMENİMİZ GÖREVİNE BAŞLADI"

Son 21 yıldır asla taviz vermediğimiz prensiplerin başında çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma ilkesi vardır. Hakem kurulumuz memur maaşlarına dair kesin kararını geçtiğimiz günlerde verdi. Gerek maaş artış oranlarının gerekse ek kazanımların hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıca 2023-2024 eğitim öğretim yılıyla ilgili hazırlıklarımızı gözden geçirdik. Daha önce ataması yapılan 49 bin öğretmenimiz görevine başladı. Bu sene ilk kez okulla tanışan evlatlarımızın uyum haftası ve öğretmenlerimizin seminer dönemi başlamış oldu. Eğitim ve öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilerimize Rabbimden başarılar niyaz ediyorum." (Gazete Duvar)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.