Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan deprem için asgari ücret önerisi..

Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan deprem için asgari ücret önerisi..

Deprem bilimci Prof. Dr. Övgün, "Şu anda bir Türk bireyinin depremden korunabilmesi için bireysel olarak asgari ücretin en az 65 bin liradan aşağı olmaması gerekiyor. Hocam bunu nereden çıkardın diyeceksiniz. Belki kendini layık görmeyeceksin ama işin aslı bu" diye konuştu.

Elazığ’da, 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen depremin 4. yıl dönümünde düzenlenen panelde konuşan yüksek jeofizik mühendisi ve deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, şunları söyledi:

"Ben bir üniversite profesörüyüm. Ben bir öğretmen ya da bir imam kadar para almıyorum aslında aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Ben depreme dayanıksız bir evde oturuyorum. Terzi söküğünü dikemez derler ya. Ülkede asgari ücret konuşuluyor. Bu konuşmalar olmadan önce depremden bir kişinin kurtulması için asgari ücretin 45 bin lira olması gerekiyordu. Para sana, ailene yetecek, çoluğunu çocuğunu okutacaksın. Cebinde para kalacak ve onunla evini düzelteceksin. Paran olmazsa nasıl yapacaksın bunu? Şu anda bir Türk bireyinin depremden korunabilmesi için bireysel olarak asgari ücretin en az 65 bin liradan aşağı olmaması gerekiyor. Hocam bunu nereden çıkardın diyeceksiniz. Belki kendini layık görmeyeceksin ama işin aslı bu. Bunu yapmazsak depremden kurtulamayız. Biz bu tür seremonileri göreceksiniz ki ileride de hep yapacağız.

Deprem maliyeti Türkiye ekonomisinin yüzde 9'u

Demek ki bu işin başı neymiş ekonomi. Ekonomiyi düzeltmek için üretmek gerekiyor. Mal ve hizmet üretimi gerekiyor. Bugün bir bakkalın ekonomisi neyse, devletin ekonomisi de aynıdır. Son depremin ülkeye maliyeti 120 milyar dolar. Bu Türkiye ekonomisinin yüzde 9'u demektir. Yani Türkiye yüzde 9 daha yoksullaşmış demektir. Bir kişinin ölmesinin maliyeti 2 milyon 500 bin dolara mal olmuştur. 51 bin kişiyi kaybettik. Gölcük depreminde bir kişinin ölmesinin maliyeti 1 milyon 250 bin dolardı. Zaman içinde bu maliyetler düşeceğine artmıştır. Bunu düşünmemiz gerek. Bu ülke hepimizin. Halk devleti yapar. Halk güçlü ise devlet güçlüdür çünkü devleti halk oluşturur. Halkın yeterli bilinçte olması gerekiyor."

Elazığ çürük diş gibi

Elazığ'a bir geldim çürük diş gibi. 28 katlı binalar var. Çok katlı yapılar bir şehri bozar. Birim alana düşen insan sayısını arttırır. Deprem olduğu zaman çok daha fazla insan hayatını kaybeder. Öyle bir şeyiz ki serseri mayın gibi. Bu sadece Elazığ'da değil Türkiye'nin genelinde var. Depremlerin yüzde 60'ı yer seçiminden kaynaklanıyor. Eğer gevşek ve sulak yerde iseniz yüzde 60 olasılıkla depremlerden eviniz çok fazla zarar görecek demektir. Bunu değiştiremezsiniz. Harput kayalık, atalarımız Harput'ta yaşamış. Biz niye kayalıklardan indik ve sonunda depremle yıkıldık? Allah korusun dediniz. Allah hangi birimizi korusun çünkü yanlış yapmada şampiyonuz."(Ekonomim)

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.