Kemal Kılıçdaroğlu Nazilli'de Halka Seslendi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum öncesi gezileri kapsamında Nazilli’de Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve partilileriyle bir araya geldi. İlçeye emniyet güçlerinin yoğun güvenlik önlemleri altında gelen Kılıçdaroğlu’nu Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu karşıladı. 

Mimar Ahmet Şensan Kültür Merkezi’nde Nazillili vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı referandumunun parti meselesi değil, memlekete meselesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’nun Nazillilere seslendiği konuşmasının satır başları ise şu şekilde; 

“Parti değil, memleket meselesidir”

“Bu bir parti meselesi değildir. Bu bir memleket meselesidir. Bu bir demokrasi meselesidir. Bir kişi Türkiye Büyük Millet Meclisini feshedemez. Tarihten örnek vereceğim size. 1924 anayasası görüşülüyor. Böyle bir yetki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verilmek isteniyor. 2 genç milletvekili kürsüye çıkarılıyor. Derler ki; “Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü çok seviyoruz. Türkiye için neler e yaptığını da çok iyi biliyoruz. Ama bizi TBMM’ye seçip gönderen millettir, dolayısıyla milletin iradesini kimse feshedemez. TBMM’de 1924 yılında oy çokluğuyla reddedilmiştir. Babalarımızın, dedelerimizin bu kadar duyarlı olduğu bir konuda, aynı duyarlılık 16 Nisan’da bu milletin göstermesini istiyorum. Bir kişi çıkıp TBMM’yi feshedemez. Hiçbir gerekçe göstermeden yapamaz. Bunun üzerinde hepimizin düşünmesi lazım. Bu mesele parti meselesi değildir. Devletin yapısını ve işleyişini bir kişi belirleyecek. 

“Yeni sistemde devlette liyakat sistemi çökecek” 

“Bir kişiye yetki verirseniz çıkacak bir gün ben muhtarlığı kaldırıyorum diyecek bir kararname ile.  Bazı muhtar arkadaşlarım diyor ki olur mu efendim muhtarlıkları kapatır mı? Ben 550 kişinin oluşturduğu TBMM’yi feshetme hakkına sahibim, muhtarlığımı feshetmicem diyecek size. Türkiye’deki bütün muhtar kardeşlerim düşünsünler. Muhtarlık bugün kaldırılacaksa bu irade TBMM’ye ait olmalıdır. Meclise böyle bir öneri geldiğinde oturulup, tartışılır. Bir kişi çıkacak bir gün resmi gazetede yayımlanmış, muhtarlıkları kaldırdım diyecek. Buna razımısınız. Bugün mevcut düzende kimin müsteşar olacağının nitelikleri, büyükelçilerin, askerlerin, emniyet müdürlerinin yetkileri, müftünün niteliklerini TBMM belirliyor. Bu niteliklere göre müsteşar tayin edebilirsin. Bu niteliklere göre genel müdür tayin edebilirsin. Yeni anayasa değişikliğinde bütün bunların tamamını bir kişi belirliyor. Müsteşar kim olacak bir kişi belirleyecek, niteliklerini de o belirleyecek. Ben istediğim adamı, istediğim yere getiririm diyebilecek bir adama evet diyebilecek misiniz? Bu devlette liyakat sisteminin çökmesi demektir. Devleti ayakta tutan liyakat sistemidir. Osmanlı’ya bakın, padişah vardır onun altında vezir-i azam vardır. Sadrazam vardır. Onun altında başka vezirler yani bakanlar vardır. Padişah her şeye ben karar veririm dememiştir. Danışmıştır. Bir kişiye yetki verilecek al tepe tepe Türkiye’yi kullan denilecek. Olmaz, doğru değil. Bunun herkesle ilgisi var. Hiçbir partiye mensup olmayan birisi ‘EVET’ oyu kullanırsa onunda vebali var. ‘EVET’ oyu kullanmanın vebali büyüktür. Neden vebali vardır onu da söyleyeyim. Hepimizin oturup düşünmesi ve sandığa öyle gitmesi gerekir. Hangi mevkide olursak olalım düşünmemiz lazım. Ön yargılarla sandığa gitme zamanı değil. Allah’ın bize verdiği en değerli şey akıldır. Aklımızı kullanalım. Evlatlarımız için, torunlarımız için hepimizin oturup yeniden düşünmesi lazım.”

“Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Başbakanlık var” 

“Yeni modelde Başbakanlık yok. Niye yok. Çünkü Başbakan bugün gelip meclise hesap verebilir. Başbakan bugün hükümet programını hazırlar, TBMM’den güvenoyu ister. Yani milletten güvenoyu ister. Yeni modelde hükümet, Başbakan bunlar yok. Güvenoyu da yok. O zaman siz milletvekillerini neden seçip gönderiyorsunuz ki. Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Başbakanlık vardır. Şimdi Başbakan yok olacak. Peki kaç bakan olacak? Sayıyı kimse bilmiyor. Kaç bakan olacağı bir kişinin takdirine bağlı olacak. Hiçbir bakan milletvekili olamayacak. Peki bu milletvekilleri ne iş yapacak o zaman. Seçilip TBMM’ye giden bir vekiliniz, Aydınlı vekiliniz bakan olsun istersiniz değil mi? Şimdi yeni modelde hiçbir milletvekili bakan olamayacak. Peki hiçbir milletvekili bakan olmazsa, başkan yardımcısı olmazsa ne olur ben size söyleyeyim. Bugün bir derdiniz oldu, nerde tapuda, nerde vilayette. Çözemediniz. Açıyorsunuz telefonu tanıdığınız bir milletvekiline. Diyorsunuz böyle bir derdim var, Ankara’ya gidiyorsunuz. Sonunda derdinizi anlatıyoruz. Yeni modelde vekile telefon etmenize gerek yok. Çünkü bakanların hiçbiri vekillikten gelmiyor. Ne olacak hiçbir bürokrat, hiçbir bakan telefona çıkmayacak. Bu nasıl bir modeldir arkadaşlar. Böyle bir model dünyada var mı? ”

“Yeni sistemde adalete, adliyeye siyaset girecek” 

“Bir partinin genel başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı anayasa mahkemesinin 15 üyesinden 12’sini tayin edecek. Hakimler Savcılar Kurulu’nun 12 üyesinden 6’sını tayin edecek. O zaman bu mahkeme siyasi bir mahkeme olmaz mı? Yargı siyasallaşmaz mı? Bu hakime başka bir partinin üyesi saygı duyar mı duymaz. Bu modelde hakimler tarafsız olmayacak. Hakimlik bağımsızda olmayacak. Ne olacak adalete, adliyeye siyaset girmiş olacak. Milletin seçmediği kişilere ne için dokunulmazlık vereceğiz. Yolsuzluk yaptı diyelim bir bakan yeni modelde bunu sorgulayamıyorsun. Malı götür hiçbir şey yok.” 

“Erzurum kongresinde, Sivas kongresinde bir adam mı vardı” 

“Milletvekili sayısını 600’e çıkarıyorlar. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp neden 600 yapacağız diyemiyor. 187 milyar TL maliyeti var. 550 bile fazladır. Makul sayısı 450’dir. Birilerine vaatte mi bulundular onu da bilmiyoruz. 18 yaşında milletvekili olacak, ömür boyu askerlikten muaf olacak, 2 yıl vekillik yaptıktan sonra da, emekli aylığını almaya hak kazanacak. Sizlere soruyorum. Bunu sizin çocuklarınıza verirler mi, asla vermezler. Hepimizin oturup, düşünmesi lazım. Bu memleketi biz sokakta bulmadık. Kuva-yı Milliye’nin şehrindeyiz. Efelerin ne yaptığını ben biliyorum, sizde biliyorsunuz. Nasıl mücadele ettiklerini ben biliyorum, sizde biliyorsunuz. Aydın’da bir tek ‘EVET’ oyu çıkması beni rahatsız edecek. Erzurum kongresinde, Sivas kongresinde bir adam mı vardı. 23 Nisan 1920 Ankara’da TBMM kurulduğunda bir adam mı vardı. Hayır, ortak akıl vardı. Biz ülkemizi düşmanlardan nasıl temizleriz onun mücadelesi vardı. Dayanışma vardı. “

“Meclisin elinden yetkisi alınırsa, milletin elinden yetkisi alınır” 

“TBMM, Kurtuluş savaşını yöneten meclistir. O meclis Gazi meclistir. O meclis Kıbrıs Barış Harekatını yöneten meclistir. O meclis 15 Temmuz darbe girişiminde sabaha kadar ayakta kalan meclistir. Benim bayramıma dokunmayın. Diyorlar ki ‘HAYIR’ çıkarsa kaos olacak. Niçin olsun. Sayın Cumhurbaşkanı görevinin başında olacak. Sayın Başbakan görevinin başında olacak. Bakanlar görevinin başında olacak. Meclisin elinden yetki alınırsa milletin elinden yetkisi alınır. Yeni anayasa kabul edilirse, bir kişiyi ikna ederseniz Türkiye’yi 24 saat içinde ele geçirebilirsiniz. Devlette hangi kademe varsa bir günde değiştirme hakkına sahip olacak. FETÖ 30,35 yıl çalıştı da devleti ele geçirmeye çalıştı diyorlar. Şimdi öyle bir şey de yok. Bir kişiyi ikna edeceksiniz, sonra resmi gazetede yayımlanacak devlet ele geçirilecek. Türkiye bu kadar ucuz bir devlet olmalı mı? 1 Mart tezkeresi TBMM’de görüşüldü. Irak’a Türkiye üzerinden Amerikan askerleri gitsin mi gitmesin mi. Türkiye Irak’a savaş açsın mı açmasın mı diye. Biz milli iradeyi temsil eden meclis olarak savaşı kabul etmedik. Ortak paydamız bayrağımız, vatanımız, demokrasimiz, birlikte yaşama azmimiz. Birlikte yaşamamızın gereği nedir anayasanın toplumu bölmemesidir. Yeni modelde başkan isterse bir kararname ile OHAL ilan edebilir. Şimdi o yetkileri istiyor.”