Kuru incir sezonu endişeli başladı! Piyasanın açılması yurt dışı pazarına bağlı

Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, kuru incirde ihracat tarihinin erkene alınması çağrısında bulunarak ihracatçılara da “alfatoksin” uyarısı yaptı. İlk gemi yüklemesine 20 gün kala kapasitelerinden fazla incir işleyen ihracatçının, alfatoksin kontrollerini kısa süreye sıkıştırması nedeniyle gözden kaçan ürünlerin Avrupa’da “Türk incirine büyük bir leke” sürdüğünün altını çizen Anlıak, malların bu yüzden geri gönderildiğini kaydetti.

HABER-MEHMET ALİ CİNTOSUN Kuru incir de pazar dönemi geldi çattı. Aydın’da on binlerce vatandaş en büyük gelir kaynaklarından olan kuru incirleri hasat etmeye başladı. Üreticinin en büyük gayesi ürünlerinin daha yüksek fiyata alıcı bulması. Türkiye’nin kuru incir deposu Nazilli’de ise şu an için belirsizlik hakim. Geçen yıl Avrupa’dan alfatoksin ve okratoksin nedeniyle geri dönen mallar kuru incir piyasasını darmadağın etti.

Peki, ihracatçı geçen yıldan ders çıkardı mı? Kuru inciri bu sezon ne bekliyor? İncir piyasasının geçtiğimiz yıla oranla kalitesi ve rekoltesi nasıl? Bu soruların cevaplarına yanıt aradık.

İŞTE KURU İNCİRİN SON DURUMU

Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, incir piyasasının son durumunu Havadis’e anlattı.

Sektörde büyük bir endişenin ve belirsizliğin yaşandığını söyleyen Anlıak, incirin yurt dışı pazarının üreticiyi karamsar hale getirdiğini belirtti.

Kuru incir kalitesinin geçtiğimiz yıla oranla daha iyi olduğunu ve rekolte konusunda bölgede problem görülmediğini kaydeden Anlıak, ihracatçıya “mal alımına başlayın” diye seslendi.

Geçen yıl incirlerin Avrupa’dan alfatoksin ve okrotoksin nedeniyle geri geldiğini hatırlatan Anlıak, pazarda yaşanan sıkıntıdan ders çıkarılmaması nedeniyle dert yandı.

İncirin daha kaliteli ve hak ettiği değerde satılması için müstahsil-tüccar-ihracatçı iş birliğine gidilmesi gerektiğini belirten Anlıak, “Hep birlikte önlemimizi alalım“ dedi.

SON 20 GÜN KAPASİTELERİNDEN FAZLA MAL İŞLİYORLAR

Anlıak, ihracatçının alfatoksin ile mücadelesinin başarılı olmamasını şöyle anlattı;

“Yükleme tarihi açıklanmadığı için üreticinin endişesi bu. İhracatçı depolarda mallar biriksin, çiftçinin elinde mal biriksin diye düşünüyor. İhracatçı yükleme tarihine son 20 gün kala alıma başlıyor. Şuan hiç mal alımı yapmıyor. Son 20 gün kala alım yapmaya başladığında ise fümigasyon sistemi, elemesi, seçmesi, alfatoksine bakması çok uzun bir süreç alıyor. Tabi son günlere kalınca işletmeci ilk gemiye mal yükleyelim diye kapasitesi 20 ton olan işletmesinde, alfatoksinden 40 ton mal geçiriyor. Tabi bunu seçen de insanoğlu dikkatinden kaçabiliyor. Kısa süre içerisinde kapasitesinden fazla seçilen incirlerimiz Avrupa’dan alfatoksin nedeniyle geri dönüyor.”

ERKENDEN AVRUPA PAZARINA HAZIRLANIN

İncir alımının erken başlanmasının alfatoksin probleminin önüne geçeceğini dile getiren Anlıak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Neden o zamana kadar bekliyorsunuz. Erkenden Avrupa pazarına hazırlığınızı yapın. Neden şimdi hala mal alımı yapılmıyor. Şimdiden malları alsalar, temizliğine baksalar, alfatoksin kontrollerini titizlikle sağlasalar, son günlere bırakmasalar Avrupa’da kim incirin bozuk diye bilir. Bu Türk incirinin markasına zarar veriyor. Avrupa’dan dönen incirler denildiği zaman tüylerimiz diken diken oluyor.”

OKRATOKSİN MÜCADELESİ İÇİN DEVLETE ÇAĞRI

Okratoksin ile mücadele için devlet yetkililerinden yardım isteyen Anlıak, “Okratoksin şu an sadece laboratuvarlarda tespit ediliyor. İşletmelerde okratoksin mücadelesi yetersiz kalıyor. Bu mücadelenin geliştirilip, işletmelere kazandırılması gerekiyor. Bu sorun çok önemli bir sorun” dedi.

İNCİRİN MARKA FORMÜLÜ: MÜSTAHSİL-TÜCCAR-İHRACATÇI

İncirin üretiminden, depolanmasına ve pazarlamasına kadar tüm paydaşlarını göreve çağıran Anlıak, “Esas sıkıntı ihracatçıdan başlıyor. Tüccarlar olarak depoları hijyen haline getirmemiz gerekiyor, yere incir dökmememiz gerekiyor bunu kabul ediyoruz. Çiftçi olarak ta incirlerin toprakla temasını biran önce kesmemiz lazım. İncirleri sergide ayırmamız lazım. Hepimizin hataları var. Ama burada yüzdelik pay yapacak olursak, Yüzde 20-25 üreticinin, yüzde 25’i depocuların, yüzde 50’si ihracatçılarındır. Hep birlikte önlemimizi alalım. Gelin hep birlikte, “müstahsil-tüccar-ihracatçı” incirin marka formülünü bulalım ve bu sorunlara çare bulalım.” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Aydın Ve İlçe Haberleri Haberleri