CHP’den AK Parti’ye katılan Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama, Aydın siyasetini karıştırdı. Ercan, yaptığı açıklamada CHP’li Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in eşini hedef aldı. Günel’in eşinin mal varlığına ilişkin çarpıcı iddialarda bulunan Ercan, “Bu değirmenin suyu nereden geliyor” diyerek seslendi.
Ercan’ın açıklaması şu şekilde;
“İkimiz de ilçe belediye başkanıyız. Maşallah, Allah daha çok versin ama, eşiniz hanımefendi de emekli öğretmen bildiğim kadarıyla, görünen o ki İzmir’de Kuşadası’nda evler, villalar, seyahatler, paha biçilmez bir hayat, yatlar, katlar, otomobiller, motosikletler…
Bu işin sırrını açıklasanız da kamuoyu öğrense, bu değirmenin suyu nereden gelir?
Sayın Bülent Tezcan’a da sormak lazım; Büyükşehir Belediye meclisinde il başkanınızın oğlu bütün meclis üyelerine hakaretler yağdırdı küfürler etti. Ne bekliyordunuz bir belediye meclisinde küfür hakaret olacak da devlet güvenlik tedbiri almayacak mı? Dingo’nun ahırı mı orası, kamu kurumu, hatırlatayım size isterseniz.
Siz ille bir açıklama yapmak bir konuda konuşmak istiyorsanız buna cevap verin, onurunuzla, gururununuzla bir şeyler söylemek istiyorsanız eşinizle kızınızın çalışma hayatı ile ilgili ortaya çıkan iddiaları yanıtlayın kamuoyunu tatmin edin.
Bakın herkesin çoluğu çocuğu var, eşitlerin arasından sizinkiler neden daha eşit bir anlatın da herkes öğrensin.“
Ercan’ın sosyal medya paylaşımına, “İftirayla siyaset yapılamaz, hukuk önünde hesap vereceksiniz” diyerek cevap veren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Malik Ercan, senin kimin adına konuştuğunu tüm Aydın çok iyi biliyor. Geldiğin nokta ise gerçekten düşündürücü: Bir anneye, bir kadına, bir öğretmene yönelik asılsız iddialarla, aşağılık iftiralarda bulunacak kadar seviyesizleşmiş durumdasın. Bu çirkin dili sana yazdıranlar da çok iyi biliyor ki; bu kirli siyaset yöntemleriyle artık bir yere varamazlar. Siyaset sahnesinden silinmeleri an meselesidir.” dedi.
Günel açıklamasını şöyle sürdürdü; “Sen ve senin adına konuştuğun kişiler, kendi hatalarını, yolsuzluklarını ve ihanetlerini gizlemek için her zaman olduğu gibi yine en kirli yolu seçiyorsunuz.
Ancak unuttuğunuz bir şey var: Bu toplum iftiraya değil, gerçeğe değer verir. Bu millet, özellikle bir kadına yönelik yürütülen itibarsızlaştırma kampanyalarına karşı asla sessiz kalmaz.
Ortaya attığınız mesnetsiz, belgesiz iddiaların hesabını hukuk önünde vereceksiniz. Elinizde gerçekten bir bilgi veya belge varsa çıkın açıkça ortaya koyun. Ama bunu yapmıyorsanız, bu iftiralarınızın adını koymak gerekir: Müfterisiniz.
Biz hakikatin ve hukukun yanındayız. Siz ise karanlığın ve iftiranın… Ama unutmayın: Gerçek, eninde sonunda ortaya çıkar. Ve siz, bu iftiralarınızın bedelini, hem toplum nezdinde hem de yargı önünde er ya da geç ödeyeceksiniz.”