Mehmet Yaşar ÖZTEKİN

Mehmet Yaşar ÖZTEKİN

NEREYE GİTTİĞİMİZİ BİLMİYORSAK

AK Parti iktidarı da hakikat kavşağına gelmiş bulunuyor. Değişen bir toplumun, bizi bekleten yüzyılın hakikati.. AK Parti’nin hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmesi artık mümkün değil.

Önce idare ettiği toplumu iyi tanıması, anlaması analiz etmesi, içindeki tıkanıklık ve akımları teşhis etmesi lazım;

Topluma inmesi lazım… Önce zihniyet, sonrada kurumların reformu gerekiyor.

Demokrasi hürriyetler şekli değil, gerçek olmalıdır. Üç Erk’in yani yasama, yürütme ve yargının yetki ihtilafı ve didişmeden vazgeçip milletle bütünleşmesi, milletin emrinde, milletin yanında olması lazım.

Türkiye’nin sorumluluktan kaçan klasik dış politika yerine, yeni ve haklı gerçeklere cevap verecek, büyük düşünme ve görme esasına dayalı, milli ama mutlaka milli hedef ve stratejisi belirlenmiş bir politika geliştirmesi lazımdır.

DEVLETİN İKTİDARLARLA DEĞİŞMEYECEK MİLLİ HEDEFLERE, STRSTEJİYE, BUNU DESTEKLEYECEK BİR SAVUNMA KONSEPTİNE İHTİYAÇ VARDIR.

Bütün devlet kurumlarının, ilmi bir araştırma ile modernize edilmesi, 2014 yılı ve ötesi toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek hale getirilmesi lazımdır.

Bütçeyi kemiren, ekonomik gelişmede ayak bağı olan, vatandaşı bazen canından bezdirircesine uğraşmayı tiryakilik haline getiren bürokrasi, mutlaka hafifletilmeli, milletin emrine sokulmalı, demokratikleştirilmelidir.

Çağ dışı kalmış aşırı merkeziyetçilik hafifletilmeli, alt yapısı sağlam, hazırlıklı mahalli idarelerin üniter bir yapı içinde, milli yetki ve imkanları artırılmalıdır.

Siyasi partiler bürokrasiden elini çekmelidir. Türk siyasi hayatının kaderi sadece birkaç liderin elinde olmamalıdır. Demokratik sistemimizin en büyük zaafı buradadır. Liderler sultası, liderler rekabeti, liderler kavgası, elli yıllık siyasal çalkantı, sosyal huzursuzluk ve çıkmazların kaynağı olmuştur. Demokratik yönetimin esaslarından biri, beklide en önemlisi katılımdır. Katılımın liderlerle sınırlandığı veya liderlerce kontrol edildiği yerde ancak bizimki gibi bir demokrasi (!) olur.

Türkiye bu engeli aşmalıdır. Düşünce kalıpları değişmelidir.

EŞİTLİKÇİ KANUN ÇIKARMANIN MESELELERİ HALLETMEDİĞİ, EŞİTLİKÇİ UYGULAMA GEREKTİĞİNİ ARTIK GÖRMELİYİZ.

Soyut hukuki metinlerin ihtişamı çok defa acı gerçekle yan-yana bulunur. Bu tablo idare edenlerin muhteşem yanılgısı olur.

İyi devlet yönetimi ile devlet-millet büyür, güçlenir, kötü yönetimler altında zayıflar, sonunda çöker. Devletlerin çökmesi hep tavandan olmuştur. Amerika kıtası, atalarımızın İstanbul’u fethetmesinden 39 yıl sonra keşfedilmiştir. 236 yıl önce bu kıta üzerinde kurulan ABD, bugün dünyanın bir numaralı gücüdür. Almanya ve Japonya II. Dünya savaşından mağlup çıkmışlardır. Almanya çökmüş, çalışabilen insan kalmamış, fabrika ve ilim adamları ABD ve Rusya’ya götürülmüş. Çalışma disiplini ve iyi yönetim ile ekonomik savaşın galibi olmuştur. İki atom bombası yiyen, topraklarının ancak %16’sında oturulabilen, enerji bakımından %95 oranında dışarıya bağımlı 125 milyonluk Japonya teknolojide ön sırayı alıyor. ABD ile ticaretinde 40-50 milyar dolar fazlalık var.

Çalışma disiplini, kendisi ile yarışma ve iyi idare sayesinde…

Bu örnekleri yönetenleri düşündürmek ve AK Parti’ye kapak olsun diye vermek ihtiyacını hissettim. Çalışma disiplinine ihtiyacımız var. Zihniyeti ve yapısı ile reformdan geçirilmiş bir iradeye ihtiyacımız var. Başkaları ve kendimiz ile yarışma heyecanına ihtiyacımız var. Nereye gittiğimizi bilmiyorsak, dönüp nereden geldiğimizi bakmalıyız…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.