Ali İhsan Dilmen

Ali İhsan Dilmen

MUSSOLİNİ YÜZYILIN OĞLU

MUSSOLİNİ YÜZYILIN OĞLU

MUSSOLİNİ YÜZYILIN OĞLU
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Yazar: Antonıo Scuratı
Alanı:Biyografik Roman-Edebiyat
Çevirmen: Güliz Akyüz Yıldırım

İtalya'ın yakın tarihine damgasını vuran Benito Mussoli'ni hakkında yazılmış biyografik roman doğrusu çok başarılı..
Biyografik roman Mussoli'nin Sosyalistlikten faşistliğe evrilişini, kişisel olarak kabına sığmayan, kendini önemseyen tavrı, kendini ön plana çıkaran kararlı tutumuyla öne çıkarıyor.
Mücadelenin başlarında yola çıktığı ve onu adeta yıldızlaştıran faşist arkadaşlarını zaman içinde bir bir etkisizleştirmesi, kendini ön plana çıkaran yönüyle benzer durumda olan liderlerin mücadele süreçlerinde ortaya koydukları davranışlarındaki benzerlikleri ve politikaları dikkatimden kaçmadı.
‘İnsan insanın kurdudur’ anlayışının, Makyavelli'nin devleti kutsayan, düzen için herşeyi mübah gören anlayışının günümüz temsilcisidir.
Cihan harbinden sonra yerini hazmedemeyen İtalyan insanının duygu durumunu kullanan oportünist bir kişilik Mussolini..
Mücadelesiyle, kararlı politikalarıyla, rakiplerine karşı acımasızlığı, meşhur siyah gömleklileri ile yavaş yavaş, adım adım gerçekleştirdiği otoritesiyle ülkesinin siyasetinde parlamentoda temsil ettiği sandalye sayısının çok üstünde oluşturduğu etki ve elde ettiği yetkiyle; liberallerden sosyalistlerden, muhafazakarlardan ve hatta kiliseye rağmen gücü elinde toplamayı ve hükümet etmeyi başarmış, otuz yedi yaşında Başbakanlık makamına gelerek sadece İtalya tarihinde değil adeta dünya siyasi tarihinde bir devrim gerçekleştirmiştir.
Elde ettiği başarı küçümsenecek değil, alkışlanacak bir başarıdır demek gerekir.
1919-1925 yılları arasını anlatan bu roman İtalyanların Duçesi Benito Mussolini’nin kişiliği, özel hayatı, dostlukları ve siyasi yönü hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin keyifle ve ibretle okuyacağı biyografik bir romanın ötesinde özelliğe sahip.
Romanın 2019 Strega Ödülüne layık görülmesi ayrıca önemlidir.
Kitabın yıllara göre ve ara başlıklar halinde anlatılması ve her ara başlık sonrası o dönemle ilgili tarihe kayıt olarak düşülmüş, resmi yazışmalar, gazeteler ve özel mektuplarda, değişik platformlarda yapılan konuşmalarda alıntı yapılan paragraflarla konunun pekiştirilmesini de ayrıca önemli ve tarihte yaşanılanlarla paralellikler kurularak kitaba hem içerik, hem belgesel özellik kazandırdığını söylemek mümkün.
Ayrıca kitabın sonunda kitapta ismi geçen yoldaşları ve rakiplerine dair isimlerin tanıtılmasını da okuyucular için önemli bulduğumu söylemeliyim.
Mussolini kitapta yer verilen altı yıllık mücadele ve iktidar süresi içinde duyduğu en önemli kaygısının gitmemek, iktidarı, gücü kaybetmek,
adalet önünde hesap verme korkusudur.
Her zorba gibi Mussolini'de gücün şehvetini arzulamış, elde ettiği gücün sarhoşu olmaktan mutlu
herkesi, her şeyi gözden çıkaracak kadar bencildir.
Her zaman birinci sırada kendisi olmalıdır.
Kitabın arka kapağında yer alan ifadelerle “ O vahşi bir canavardır:Zamanın geldiğini hisseder. Onun kokusunu alır. Ve kokusunu aldığı şey siyasi kasttan, ölmekte olan demokrasiden, beceriksiz suç ortağı ılımlılardan bıkmış olan İtalya'dır. Bu yüzden kendisi düzensizlerin, suçluların, kundakçıların ve ayrıca ‘safların’ en aptal ve vahşi olanların sorumluluğunu üstlenir. O, partiden ihraç edilen eski sosyalist lider, yorulmak bilmeyen siyasi.ajitatör, küçük bir muhalefet gazetesinin yöneticisi Benito Mussolini'dir.”

Sizin için önemli bularak seçtiğim bir bölümle bilgi vermeye devam ediyorum.
Kitaptan, “Savaştan korkmayan Faşist Mücadele Birliklerinin kurucusu, açık alanda yenilgi, düşmanın elini silahlandıran o yorulmak bilmez düşmanlığın ani keşfi bunlardan korkmuyor.
Korkudan korkuyor.
Akşam yediden sonra eve kapatılan koca bir halkın ruhunu yiyen, kalbini yiyen korkudan.
Bu gidişle seçim arifesi sürekli bir alarma dönüşür.
Faşizmin yüce lideri taşradan gelen haberleri dinler ve dinler.
Ne zaman uzaktan gelen çığlıkların yankıları ona Sarno Ovası'nda sivil özgürlüklerin bariz bir şekilde ihlal edildiğini bildirse, ya da Po’nun ağzında yararsız bir faşist şiddetin yaşandığını bildirse, öfkelenir, hakaretler yağdırır, sonra valilere her türlü yasadışılığın en şiddetli şekilde bastırılmasını emreden genelgeler yayınlanır.
Bununla birlikte, çürüyen bir meyvedeki bakteri kolonileri gibi yasadışılıklar çoğalır.
İl başkentlerinde seçim mücadelesi kabul edilebilir bir düzenlilik içinde gerçekleşirken, daha küçük merkezlerde gazetelere el konulur, muhalefet adaylarına yönelik saldırılar sayısızdır, hatta Novellara, Frascati, Venedik, Prato ve Brianza'nın birkaç kasabasında rahiplere bile saldırlır; Güneyin birçok vadisinde ve Po Vadisi’nde eyaletlerin küçük Ras'ları, herhangi bir disipline karşı çıkarak faşist listeye alternatif bir listenin adaylığına izin vermeyeceklerini açıkça ilan ederle, sosyalistleri şehirlerden kovarlar, seçim belgelerinin faşist yerel şubeye teslim edilmesini emredecek kadar ileri giderler…”
Shf.621-622
***Okundu

whatsapp-gorsel-2025-11-22-saat-00-13-53-85f5a443.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İhsan Dilmen Arşivi