ZORBA / Can Yayınları

Nikos Kazancakis'in yazdığı önemli bir kitap.

Yazar Komşumuz Yunanistan, Girit ve Makedonya'da 1900’lü yıllarda yaşanan olayları kitabın kahramanı Zorba ve onun Patron diye hitap ettiği kişinin bölge insanları ve onların günlük yaşamlarını anlatıyor.
Kitabı okurken olaylar, olaylarda geçen kahramanların günlük yaşamlarının ne kadar da bize özellikle ege bölgesi insanlarıyla benzerliklerini görmemek mümkün değil.
Romanın kahramanı Zorba gün görmüş, hayatın sillesini yemiş, yaşadıklarından öğrendikleriyle Tanrı, din, hayat, toplum, vatan, cinsellik ve özgürlük gibi kavramlara yüklediği anlamla hayata farklı bir pencereden bakmanın gerekliliğini ve ihtiyacını görmüş, buna göre yaşamayı kendisine düstur edinmiş bir kişilik.

Onun dünyasında özgürlük ve insanların kardeşliği ve eşitliği belirleyici ve hayattan zevk alarak yaşamak en büyük emel..

Kitaptan, “Zavallı insan, ruhunun çevresine, yüksek ve aşılmaz bir çit örmüş, içinde günübirlik vücut ve ruh hayatçığına düzen ve güvenlik sağlamaya çalıştığı küçük bir harman yapmıştır. Bu harmanın içinde her şey çizilmiş yolları, kutsal göreneği izlemeli; basit, kolay anlaşılır yasalara uymalıdır. Böylece, ne olabileceğini ve nasıl davranmamız gerektiğini belirli bir güvenle önceden görmeyi isteriz. Korku istilalarının hükmü altındaki bu esrarengiz harmanın içinde, küçük, kırkayaklı kesinlikler hüküm sürer.

Herkesin ve her şeyin binlerce yıldan beri kovmak için örgütlendiği uranç verici, öldüren düşman aynıdır:Büyük Kesinlik. Bu Büyük Kesinlik de, şimdi çiti aşmış, benim üzerime saldırmıştı.

Kıyıma varınca, biraz soluk aldım, sanki harmanın ikinci korunaklı hattına varmış da korugana girmiştim.

“Bütün bunlar,” diye düşündüm, “bizim huzursuzluğumuzun çocuklarıdır ve uykuda simgenin en parlak süsüne bürünürler. Onları biz kendimiz yaratırız; bizi bulmak için uzaktan hareket etmezler; bunlar, sonsuz güçlü, karanlık bölgelerden bize gelen bakışlar değildir; bizim dışımızda hiçbir engel değerleri olmayan, bize ait yayımlardır. Ruhumuz alıcı değil, vericidir; onun için korkmamalıyız.”

sh/332
***Okundu