Ali İhsan Dilmen

Ali İhsan Dilmen

Zeytindağı

Zeytindağı

ZEYTİNDAĞI (Özgün Metin)
Yazar : Falih Rıfkı ATAY
Yayınevi: Pozitif yayınları
Alanı : Roman-Tarih-Edebiyat

Romanı, imparatorluk çökerken olayların içinde yaşayan, değişik cephelerde görev yapan, Cumhuriyet kurulurken de olaylara sadece tanıklık eden bir failin gözlemleri olmaktan öte, yazılarıyla yön vermeye çalışan muharririn duygu ve düşüncelerinin, kaygılarının ve umutlarının, sevinçleri ve hüzünlerinin ortak kaderi paylaştığı insanlarla dertleşmesinin delili, gelecek nesillerle hatıralar üzerinden dertleşmesinin zihninden ve gönül dünyasından dışarıya sızanlar olarak görmek gerekir diye düşünüyorum.

Kitabın önsözünde ve kitabın sonunda yapılan yazılanları okuduğumuzda yaşanan Cihan Harbinin ehemmiyeti ve toplumsal bellekte bıraktığı izlerle ilgili anlatılar yazılma gerekçesini de ortaya koyuyor kitapta.

Bir imparatorluğun çöküşü, terk edilen topraklarda yaşanan trajedileri, direnişi, insanüstü gayretleri, din duygusuyla kutsal bilinen, emanet kabul edilen toprakları ve mekanları koruma sorumluluğunun verdiği vebal duygusuyla katlanılan zorlukları, ödenen bedelleri, zaman zaman uğranan ihanetlerin ruhumuzda açtığı yarayı anlatması ve bütün bu çabalardan sonra geri çekilişimiz, yaşadığımız onca zorluktan, aldığımız mağlubiyetten sonra çekildiğimiz topraklar ve o topraklarda bile vuruşmak, istiklal ve istikbal savaşı verdiğimiz Anadolu..

Bütün bunlardan sonra; çaresizliklerimizin, pişmanlıklarımızın, yeni umutlarımızın son sığınağı yeşereceği bağ ve bostanı olan Anadolu..

Oysa, yönetenleri onu çoğu zaman görmezden gelmiş, bir kenarda unutulmuş eşya gibi görmüş ve öyle muamele etmişti.

Anadolu, imparatorluğu yönetenlerin vergi ve asker toplamak için hatırladığı bir yerdi.

Ama Anadolu, bizi evlatlarının tüm hayırsızlığı, hoyratlığına rağmen bağrına basan ana gibi kabullenmiş, yarınlara umutla bakmak için bütün mülkünü, gayretini, servetini, emeğini seferber etmiş, yeni bir varoluş destanının yazılmasının bütün imkanını sunmuş, istiklal mi ölüm mü dendiğinde istikbal olmazsa ömrün ne önemi var diyerek kurtuluşa mekan olmuştur.

Anadolu, artık gidecek başka bir yeri olmayanların vazgeçilmez mekanıdır, evidir yurdudur, son sığınağıdır.

Zeytindağı kitabında anlatılanlar sadece kaybedilen toprakların hazin hikayesinden bir cüzdür, bölümdür.
Bu hikayenin yazılanlar, yazılmayanlar hatıralar, acı ve ızdıraplar yanında deryada damla düzeyindedir.

Hikayede geçen kaybettiğimiz yerler, hala bizim için vazgeçemeyeceğimiz duygusal bağların, tarihi gerçekliğin, yakınlığın, kaderdaşlığın, gelecekte o topraklarda buluşacağı ümidini fısıldayarak bizi güzel günlere ve geleceğe çağırmaktadır.

Bu çağrı bir hevesin dile getirilişi değil, bir zaruretin bizi zorlamasının dışa vurumudur.
Bu bir hülya değil, tarihi zorunluluktur.

Kitaptan bir bölüm ile bölgede yaşanan trajediyle devam edelim.

“Kudüs'te çok kalmıştık. Şimdi Lübnan dağlarına ve Beyrut'a gidiyoruz.
İçim, deniz için yanıyor.
Hiçbir zaman mavi sudan bu kadar uzaklaşmamıştım.
Kudüs; haham, papaz ve hoca karışık, kuru ve somurtkan bir şehirdir.
Beyrut'un bize o kadar medholunan serbest sosyetesi ve Lübnan kızları, gençlerimizin gözlerinde tütüyor.

Şimendiferle Lübnan sınırlarına girdiğimiz zaman, yeşil koruların ve zengin villaların mesut görünüşü altında, Suriye açlığını gördük.

Atılmış portakal kabukları üstüne üşüşen şiş karınlı çocuklar, ekmek artığı kemiren iskelet kadınlar, ilk defa bize cephe gerisinin ıstırabını haber verdi: Bir tarafı alabildiğine boş deniz, bir tarafı alabildiğine boş bir çöl, ikisinin arasında dar ve uzun bir dehliz ve bu dehlizin üst ucunda bir ordu var ki Halep'i Hama'yı, Humus'u, Gerek ve Havran'ı yiyor.

Buğday yetiştirmeyen Lübnan ve Beyrut aç, Kudüs yarı aç…shf 89-90

***Okundu

whatsapp-image-2025-11-28-at-08-29-56-1.jpeg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İhsan Dilmen Arşivi