Hayalini Yorganına Göre Uzat
HAYALİNİ YORGANINA GÖRE UZAT
(Başarıyla Zehirlenmiş Bir Toplumda Duymanız Gerekenler)
Yazar: Acar Baltaş
Yayınevi: Kronik
Alanı: Psikoloji/Gelişim
Hepimiz bir ailenin, toplumun ve bir kültürün içine doğuyoruz.
İçine doğduğumuz aile ve toplumun davranış alışkanlıkları, gelenekleri oluyor, biz buna kültür diyoruz ve bu kültür bize neyi nasıl yapmamız, karşılaştığımız sorunlara nasıl cevap vereceğimiz konusunda alışkanlıklara dönüşmüş düşünme ve davranma biçimi öneriyor.
Daha doğrusu bir otomatikman öyle davranıyoruz.
Davranışlarımız zaman zaman dinden, zaman zaman öğrendiğimiz bilgilerden aldığımız bilgilerle şekilleniyor.
Hayat öyle dinamik bir süreç ki biz bunu boşlukta geçiremiyoruz, zira hayat durağan değil, dinamik bir şekilde ilerliyor.
Bu dinamik yapıya hazırlıklı olmazsak sağdan soldan öğrendiğimiz bilgiler, hayallerimiz, arzularımız, beklentilerimizin bizi sürüklediği yere gitmeyi heves ederek günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı ve geleceğimizi boş hayaller için harcayarak geçiriyoruz.
Yazar bu kitap ile bize, neyi yapabilme kabiliyetimiz ve neyi yapamayacağımız konusunda uyarı mahiyetinde bilgi vermeye çalışıyor.
Kitapta başarımızda bizi motivasyon sağlayacağını umduğumuz şeylerin mahiyeti, üreteceğimiz enerjinin doğru kullanımı hakkında, insanlarla kuracağımız iletişim ve yönetim teknikleri üzerine çok ciddi ipuçları veriyor, tavsiyelerde bulunuyor.
Mesela, iletişim ve ilişki becerilerimizin tamamen birbirinden farklı olduğunu güzel bir şekilde izah ederek doğru bir ilişki kuramadığımızda iletişim konusunda başarılı olamayacağımızı hatırlatıyor.
Ayrıca, istemek ve yeteneklerimiz konusunda bize kişisel gelişim uzmanlarının söylediği gibi her şeyi yapabileceğimizi söylemiyor, tam aksine kendimize yeteneklerimiz ve kapasitemize uygun hedefler seçmemizi disiplinli çalışmayı öneriyor.
Yazar önerilerini okura kitabın son sayfasında başlıklar halinde sorarak vermiş.
*Her isteyen başarılı olabilir mi?
*Seçtiğiniz hayatı nasıl yaşayabilirsiniz.
*Özgüven özsaygıyla eşanlamlı mı, yoksa bu sadece bir kelime oyunu mu?
*Başarıda şansın payı nedir?
*Talihli insanlar talihlerini kendileri mi yaratır?
*Hayat eksiklerinizi tamamlamaya çalışarak mı geçecek, yoksa güçlü yönlerinizi kullanarak mı?
*Bir kehanet gerçekten kendini doğrular mı?
*Herkes yaratıcı olabilir mi ya da olmalı mı?
*Sizin kovanınız ne kadar dolu? Kovanızı kim doldurdu.
Kitapta bu sorular konusunda neler yapabiliriz bunlar üzerinde yazar okurla verimli olacak şekilde sohbet ediyor.
Kitaptan,”2004 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, ulusların yaratıcılık endeksinde Türkiye ilk on beş ülke içinde yer almamaktadır. Bu sonuç hiç şaşırtıcı değildir, zira Türk kültürünün yaratıcılığı destekleyen bir kültür olduğunu söylemek zordur. Ne aile ilişkileri ne de eğitim sistemi hoşgörü, esneklik ve eleştirel düşünceyi içine sindirmeye yatkındır. Bu temel anlayışın uzantısı olarak, Türk kültürü içinde yoğrulan bireyler, büyük çoğunlukla istenen sonuçlara ulaşmak için değil; istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için çaba gösterirler.
Yaratıcılık son yıllarda anne-babalar/öğretmenler/eğitim sistemi ve giderek tüm sistem tarafından acımasızca herkesin sahip olması gereken bir özellik olarak görülmeye başladı. Her fırsatta, hepimizin içinde bir yerde uyandırılmayı bekleyen bir yaratıcılık olduğu vurgulanıyor. Yaratıcılığı geliştirmek için çeşitli teknikler ve yöntemler öneriliyor, eğitimler düzenleniyor. İki günlük yaratıcılık eğitiminin ertesinde şirket çalışanlarının dudak uçuklatan ürün, strateji, satış önerileriyle ortaya çıkıp yeni ufuklar açmaları bekleniyor.
Keşke bu kadar kolay olsa…”
Sayfa:180
***Okundu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.