‘Kara Çarşaflı Zihniyet’ başlıklı yazım şu ana kadar 5 bin 452 kişi tarafından okundu. Birkaç ‘edepsiz’ yorum dışında tüm yorumları onayladım, onaylamaya da devam ediyorum.

Bugüne kadar alkış almak için tek bir satır bile yazmadığımı, beni tanıyan kesim iyi bilir. Yazılarım nedeniyle geri adım atmadım. Yatağımı-yorganımı toplayıp, kısa bir süre de olsa ‘mecburi tatili’ göze aldım.

Ama tükürdüğümü asla yalamadım.

‘Kara Çarşaflı Zihniyet’ yazıma gelen yorumları dikkatlice inceledim. Tamamına yakınında, yazılanları tam manasıyla anlamaya çalışmadan, hazmetmeden ‘kin’ kusan cümleler mevcut! Gerçek kimliğini kullanarak cesur davranan okurların özgeçmişlerini sosyal paylaşım sitelerinde araştırdım. Çoğunluğu ‘İmam Hatip’ mezunu vatandaşlarımız.

Yazı, sanırım kendi düşüncelerine fazlasıyla zıt cümlelerden kurulu olduğu için öfke göstermişler.

Saygı duyuyorum.

‘Kara Çarşaflı Zihniyet’ başlıklı yazım nedeniyle beni yerden-yere vuran okurlarımız, ne yazıktır ki, ‘baş örtüsü’ ile ‘kara çarşafı’ birbirine eş tutmuş. Bu memlekette bir çoğumuzun anası, bacısı ‘baş örtüsü’ takar, yerine göre de takmak zorundadır.

Ama asla ve asla ‘baş örtüsü’ ile ‘kara çarşafı’ birbirine eş tutulamaz.

‘Kara çarşaf’ bu ülkeye yakışıyor mu?

Koca bir HAYIR!

Peki, orası burası meydanda, ağzında bir tutam sakızla, elinde sigarasıyla sokaklarda salınan özellikle genç kızlarımız gerçek TÜRK Gençliği’ni mi temsil ediyor?

Koca bir HAYIR!

‘Kara Çarşaflı Zihniyet’ yazımda tek bir soru sormuştum.

Neydi bu soru:

Kolayca at koşturduğunuz bir memlekette dilediğiniz gibi gezip, dolaşabiliyor, istediğiniz her şeyi hayata geçirebiliyorsunuz. Size göre ‘İslamcı’ olmayan herkes ‘öteki’ olabilir. Kendinizi de ‘ötekiler’ sınıfına koydurabilirsiniz. Sadece ATATÜRK’ten niye bu kadar korktuğunuzu açıklayın bana yeter! Ne yaptı size ATATÜRK?

Bunun cevabını aramak yerine, neden ‘ÖTEKİLEŞTİĞİMİZİ’ tartışmak yerine, özellikle İmam Hatip’li okurlarımızın ‘kin’ tutmasına anlam veremiyorum.

Tekrar ediyorum.

‘Kara çarşaf’ giymeyen ‘öteki’midir?

Ellerinde ATATÜRK posteri taşıyanlar ‘öteki’ midir?

CUMHURİYET’i benimseyenler ‘öteki’ midir?

İçki içenler ‘öteki’ midir?

Başörtüsü takmayanlar ‘öteki’ midir?

Namaz kılmayanlar ‘öteki’ midir?

Türk milliyetçisi olanlar ‘öteki’ midir?

Yani ‘öteki’ rakip ve düşman mıdır?

Gelen yorumlar arasında benim çalıştığım gazeteyi merak edip, yanıma gelmek isteyen birkaç okurumuz bile oldu! Ne kadar kin dolu olduklarını, tez davrandıklarını, sitenin künyesini inceleme nezaketi göstermediklerinden anlayabiliyorum.

‘ÖTEKİ’ olmak hiç birimize bir fayda getirmeyeceği gibi, bizi zıt kutuplara odaklar. Bizi düşman yapar.

İnsanları sevmemiz için bir nedenimiz olmalı, sadece insan oldukları sevgimizi katıksız olarak sunmalıyız. Ama toplumu, giyim-kuşamıyla, söylemlerle gerersek, tahrik edersek ortaya ‘Kara Çarşaflı Zihniyet’ başlıklı bir çok yazı çıkar ve bu yazıya muhalif bir o kadar da yorum kaçınılmaz olur.

Bana göre ‘kara çarşaf’ bu topraklara yakışmıyor. İnsanları geriyor, tahrik ediyor. Orası burası meydanda, ağzında bir tutam sakızla, elinde sigarasıyla sokaklarda salınan özellikle genç kızlarımız da son derece ‘tiksindirici’ bir tablo oluşturuyor.

‘Kara çarşafla’ mı, ağzında 'bir tutam sakızla' mı gezeceksin?

Sana gezme diyen yok!

Seni ÖTEKİLEŞTİREN de yok!

Beynine kazıman gereken, sadece ve sadece bu ülkenin gelenek ve göreneklerine, inkılaplarına saygı duyacaksın!

Buna mecbursun..

Diyeceğim budur..

'KARA ÇARŞAFLI' ZİHNİYET YAZISI